29 Şubat 2012 Çarşamba
28 Şubat 2012 Salı
27 Şubat 2012 Pazartesi
Nükhet Duru - Melankoli - Sabahattin Ali
Melankoli
Beni en güzel günümde
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.
Anlıyamam kederimi,
Bir ateş yakar derimi,
İçim dar bulur yerimi,
Gönlüm dağlarda bunalır.
Ne kış, ne yazı isterim,
Ne bir dost yüzü isterim,
Hafif bir sızı isterim,
Ağrılar, sancılar gelir.
Yanıma düşer kollarım,
Görünmez olur yollarım,
En sevgili emellerim
Önüme ölü serilir...
Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli...
Beni sarar melankoli:
Kafamın içersi ölür.
Sabahattin Ali
25 Şubat 2012 Cumartesi
Nükhet bu kez Sezen'e emanet
İddialı bir dönüş için yeni albüm hazırlığına başlayan Nükhet Duru, aylardır çalışmalarını sürdürüyor. Ünlü sanatçının en büyük destekçisi ise Sezen Aksu. Minik Serçe, şu sıralar gecesini gündüzüne katıp Duru'nun albümüyle ilgileniyor.
Sabah
Sabah
PARİS’TE MÜZİK ZİRVESİ
1980’de Paris Leo Delibes Sokağı’ndaki Tülay German ile Erdem Buri’nin evinde... Fotoğraftakiler; Gökşin Sipahioğlu, Nükhet Duru, Erdem Buri ve şarkıcı Tülay German...
20 Şubat 2012 Pazartesi
11 Şubat 2012 Cumartesi
Sezen Aksu: "Nükhet Duru'nun Fan'ıyım."
Sezen Aksu katıldığı bir televizyon programında Nükhet Duru'nun fan'ı olduğunu söyledi.
Gençlik yıllarında Ajda Pekkan'ın hayata karşı dik duruşundan etkilendiğini, Tarkan'ı, Şebnem Ferah'ı çok özel bulduğunu, Amy Winehouse'un olağan üstü bir müzisyen olduğunu, Nilüfer'in sesi gibi bir sesin dünyada olmadığını ve Nühkhet Duru'nun da fan'ı olduğunu söyledi.
Herkes Sezen Aksu fan'ı, Sezen Aksu'da Nükhet Duru fan'ı. Sezen Aksu yıllar önce okuduğum bir röportajında da diyordu ki; "Eve girdiğimde ilk işim pikaba bir Nükhet Duru plağı koymaktır."
Günümüz müzik dinleyicilerine bakıyorum da, ne verilirse onu dinledikleri halde kendilerini iyi bir müzik dinleyicisi sanıyorlar. Oysa dinledikleri şarkıcıların nelerden etkilendikleri, neler dinledikleri de önemli değil midir? Acaba istedikleri müziği yapabiliyorlar mıdır, kendilerini istedikleri şekilde ifade edebiliyorlar mıdır, yapmak istedikleriyle yaptıkları birbiriyle ne kadar örtüşüyordur veya çelişiyordur? Sırf ticaret amacıyla müzik yapılan ülkelerde üretilenler gerçek bir müzik midir, çok satan iyi midir, kaliteli midir, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Ama bizim ülkemizde iyi olmanın kıstası çok satmak veya çok hayranı olması müzisyenlerin, şarkıcıların veya her ne ise işte. Peki çok satarları sevmeyenler gerçekten müzikten anlamayan kalitesiz dinleyiciler midir? Dayatılanı beğenmemek müzikten anlamamak mıdır? Bunu anlatamazsın tabi "onlar"a. Geçenlerde birisi bir rock grubundan "Ben Gene Sana Vurgunum"u beğenmiş ama bu şarkının Nükhet Duru'ya ait olduğunu bile bilmiyormuş. Sonra da bunlar müzikten anladıklarını iddia ediyorlar. Sana sunulana kadar sen müziği kendi çabanla araştırıp keşfetmezsen iyi bir dinleyici olduğunu, müziğin iyisinden anladığını nasıl iddia edebilirsin ki?
İnsanlar-ımız her konuda olduğu gibi müzik konusunda da idealize ediliyorlar. Birisi ne dinlerse hepsi onu dinliyor, hepsi aynı kültürle kendini tamamlamaya çalışıyor. Bu benim yapıma uyar mı, geri teper mi diye hiç düşünmüyor. O yüzden de sözü geçenin lafına inanılıyor. Sözü geçenler de Sezen Aksu gibiler olsa canım kurban.
Gene yıllar önce bir arkadaşıma Nükhet Duru'nun Türkiye'nin en iyi yorumcusu olduğunu iddia ettiğimde, "Hadi ya" demişti. Ama aynı sözleri Sezen Aksu'dan duyunca, "Sezen Aksu söylüyorsa doğrudur." dedi. Demek ki bu ülkede hiç kimse kendi iradesiyle bile müzik dinleyicisi değil. O yüzden ne yazık ki müzik de politik ve müzik dünyasında ne hakimse, herkes onun egemenliğ altında.
Gençlik yıllarında Ajda Pekkan'ın hayata karşı dik duruşundan etkilendiğini, Tarkan'ı, Şebnem Ferah'ı çok özel bulduğunu, Amy Winehouse'un olağan üstü bir müzisyen olduğunu, Nilüfer'in sesi gibi bir sesin dünyada olmadığını ve Nühkhet Duru'nun da fan'ı olduğunu söyledi.
Herkes Sezen Aksu fan'ı, Sezen Aksu'da Nükhet Duru fan'ı. Sezen Aksu yıllar önce okuduğum bir röportajında da diyordu ki; "Eve girdiğimde ilk işim pikaba bir Nükhet Duru plağı koymaktır."
Günümüz müzik dinleyicilerine bakıyorum da, ne verilirse onu dinledikleri halde kendilerini iyi bir müzik dinleyicisi sanıyorlar. Oysa dinledikleri şarkıcıların nelerden etkilendikleri, neler dinledikleri de önemli değil midir? Acaba istedikleri müziği yapabiliyorlar mıdır, kendilerini istedikleri şekilde ifade edebiliyorlar mıdır, yapmak istedikleriyle yaptıkları birbiriyle ne kadar örtüşüyordur veya çelişiyordur? Sırf ticaret amacıyla müzik yapılan ülkelerde üretilenler gerçek bir müzik midir, çok satan iyi midir, kaliteli midir, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Ama bizim ülkemizde iyi olmanın kıstası çok satmak veya çok hayranı olması müzisyenlerin, şarkıcıların veya her ne ise işte. Peki çok satarları sevmeyenler gerçekten müzikten anlamayan kalitesiz dinleyiciler midir? Dayatılanı beğenmemek müzikten anlamamak mıdır? Bunu anlatamazsın tabi "onlar"a. Geçenlerde birisi bir rock grubundan "Ben Gene Sana Vurgunum"u beğenmiş ama bu şarkının Nükhet Duru'ya ait olduğunu bile bilmiyormuş. Sonra da bunlar müzikten anladıklarını iddia ediyorlar. Sana sunulana kadar sen müziği kendi çabanla araştırıp keşfetmezsen iyi bir dinleyici olduğunu, müziğin iyisinden anladığını nasıl iddia edebilirsin ki?
İnsanlar-ımız her konuda olduğu gibi müzik konusunda da idealize ediliyorlar. Birisi ne dinlerse hepsi onu dinliyor, hepsi aynı kültürle kendini tamamlamaya çalışıyor. Bu benim yapıma uyar mı, geri teper mi diye hiç düşünmüyor. O yüzden de sözü geçenin lafına inanılıyor. Sözü geçenler de Sezen Aksu gibiler olsa canım kurban.
Gene yıllar önce bir arkadaşıma Nükhet Duru'nun Türkiye'nin en iyi yorumcusu olduğunu iddia ettiğimde, "Hadi ya" demişti. Ama aynı sözleri Sezen Aksu'dan duyunca, "Sezen Aksu söylüyorsa doğrudur." dedi. Demek ki bu ülkede hiç kimse kendi iradesiyle bile müzik dinleyicisi değil. O yüzden ne yazık ki müzik de politik ve müzik dünyasında ne hakimse, herkes onun egemenliğ altında.
9 Şubat 2012 Perşembe
4 Şubat 2012 Cumartesi
Nükhet Duru'nun büyük sırrı
Yeni albümü öncesi yedi kilo veren ünlü sanatçının diyet sırları ortaya çıktı...
Yaşına rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Nükhet Duru, yeni albümü öncesi 7 kilo verdi. Ünlü sanatçı, fazla kilolarından rahatsız olmaya başlayınca soluğu hemen diyetisyeni Yelda Kahvecioğlu’nda aldı. Hem asistanını hem de kendisini sıkı bir diyete sokan sanatçı, bir ay içerisinde toplam 7 kilo verdi. Diyetisyenin söylediklerini harfiyen uygulayan 57 yaşındaki sanatçının yaşam tarzını ve beslenmesini tamamen değiştirdiği bildirildi.
KIRMIZI BİBERİN GÜCÜ
Nükhet Duru’nun zoru başardığı diyet programını diyetisyeni şöyle anlatıyor: “Organik yumurtaları daha çok tercih ettik. Menemen ya da omletin içine bol kırmızı biber ekleyerek zayıflatıcı etkisinden faydalanmış olduk. Biberin içerisinde yüksek protein olduğu için kişilerde daha az yeme isteği oluşturuyor. Nükhet Hanım’a aynen bunu uyguladık” dedi.
Bugün
Yaşına rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Nükhet Duru, yeni albümü öncesi 7 kilo verdi. Ünlü sanatçı, fazla kilolarından rahatsız olmaya başlayınca soluğu hemen diyetisyeni Yelda Kahvecioğlu’nda aldı. Hem asistanını hem de kendisini sıkı bir diyete sokan sanatçı, bir ay içerisinde toplam 7 kilo verdi. Diyetisyenin söylediklerini harfiyen uygulayan 57 yaşındaki sanatçının yaşam tarzını ve beslenmesini tamamen değiştirdiği bildirildi.
KIRMIZI BİBERİN GÜCÜ
Nükhet Duru’nun zoru başardığı diyet programını diyetisyeni şöyle anlatıyor: “Organik yumurtaları daha çok tercih ettik. Menemen ya da omletin içine bol kırmızı biber ekleyerek zayıflatıcı etkisinden faydalanmış olduk. Biberin içerisinde yüksek protein olduğu için kişilerde daha az yeme isteği oluşturuyor. Nükhet Hanım’a aynen bunu uyguladık” dedi.
Bugün
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)