29 Nisan 2013 Pazartesi

Nükhet Duru - TV'de 7


Nükhet Duru, içimdeki sesin sanatsal çığlığı

Nükhet Duru olmasaydı, bir yanım eksik kalır, hayatı eksik yaşardım. Çünkü müzik benim için en önemli varoluş unsuru. Çünkü en güzel ifade biçimi bana göre müzik. Ve ne yazık ki ses aralığım çok dar olduğu için de şarkı söyleyerek kendimi ifade edemiyorum. Müzikle ifadenin binbir yolu var ama hiçbiri bana uymadı. Bazı sanatçılar neden müzik enstrümanı çalmıyor diye düşünebilirsiniz ama sesten daha güzel bir enstrüman olamaz. Yapım gereği sağlam bir alt yapısı olduktan sonra her tür müziği dinlerim, hatta araştırmacı yapımdan dolayı her tür müziği dinlemekten başka seçeneğim de yok. Her dinlediğim müzikten tatmin olduğum bir nokta yakalamasını da bilirim. Hiç kimsenin etkisinde kalmadan da müzik dinlerim. Ama bütün dünyanın müziklerine kapım açık olmasına rağmen, Nükhet Duru tek değişmezim. Çünkü Nükhet Duru bana göre sadece şarkı söylemiyor. Benim yapamadığımı yapıyor, söyleyemediğim şarkıları söylüyor, bir nev-i benim yerime şarkı söylüyor. Eğer şarkıcı olsaydım, ikinci bir Nükhet Duru olmaktan başka bir seçeneğim yoktu. Çünkü içimde aynı onun gibi şarkı söyleyen bir Nükhet Duru var. Başka bir açıklaması yok Nükhet Duru'yu çok sevmemin. Bazı arkadaşlarım benim Nükhet Duru sevgimle dalga geçer "kendini Nükhet Duru zannediyor" diye. Belki de öyledir. Çünkü, içimdeki sesin dışarıya sanatsal çığlığı Nükhet Duru.

28 Nisan 2013 Pazar

Nükhet Duru


Bir gün müzik dünyası Nükhet Duru'dan özür dileyecek!

"Pop Eleştiri" diye bir bloğa rastladım. Müziğimizde Long Play veya kaset formatında olup da, CD formatında basılmayan sanatçı ve albümler listesine Nükhet Duru'yu Bir numaraya yerleştirmiş blog sahibi.

Bunda, yani Nükhet Duru arşivinin CD üzerinde olmamasında Nükhet Duru'nun bir suçu olduğuna inanmıyorum. Sanatçı üretendir çünkü. İşin piyasa kısmına da vakit ayıracak olursa, olmayan bir müzik piyasasında demoralize olup sanatını layıkıyla yapamaz.

Olmayan müzik piyasası dedim; Sanatçı popülerken faydalansınlar, ondan sonra "ne hali varsa görsün" tüccarlığında müzik yapımcıları. Sanatçıya hiçbir yatırım yapmazlar, sanatçı kendi çabasıyla biraz belini doğrulttu mu, tüm yasal haklarını kullanmaya çalışır bu paragözler.

O sanatçı sizin sanatçınızken neden bir şey yapmıyordunuz? Aklınız o zaman neredeydi? Size bağlıyken değerini neden bilmediniz?

Durum böyleyken sanatçıya sağımlık inek gözüyle bakan tüccarlardan, eski albümleri yeniden basmalarını nasıl bekleyebiliriz? Sezen Aksu'yu basarlar, çünkü hala para kazandırıyor.

Bunda müzikseverlerin de suçu yok mu? Almayın naylon kirlilikleri öyleyse.

Herkes, tüm piyasa veya bilen biliyor Nükhet Duru'nun bu ülkenin tek ve en gerçek yorumcusu olduğunu. Müzik anlayışı değişmediği sürece belki hiç bilinmeyecek Nükhet Duru'nun kıymeti. Ama bir gün taşlar yerine oturduğunda anlaşılacaktır Nükhet Duru ve yapıtlarının değeri. O zaman işte özür dilenecek Nükhet Duru'dan ama geç kalınmayacak mı?

Çünkü gerçek müziğin gözardı edilmesi, müziğin geri kalmasına sebep olacaktır, ülkemizde olmuştur da. Başka bir Nükhet Duru daha yetişmiş midir bu ülkede? 40 kusur sene geçmiş ve Nükhet Duru'nun yaptıklarının yanından bile geçilememiştir. Kimse bana başka isim saymasın. Onların ne olduğunu ben biliyorum. Nükhet Duru'yu anlamayan, müzikten anlamıyordur!!!

Nükhet Duru - Tam Zamanında: Derin ve çözülmesi zor bir problem

2012'de Değeri Bilinmeyenler

Evet, bu kadının değeri zaten hiç bilinmedi ama aynı zamanda ülkenin gelmiş geçmiş en önemli yorumcularından değil, ta kendisi. Albümü her dinleyişimde kimsenin kaliteden anladığı yok diye biraz daha sinirleniyorum. Tam on beş şarkı ve hiç boş yok. Tek bir şarkı bile orta halli değil, hepsi resmen başyapıt. E daha ne olsun? Sadece 'menu'de yer almıyor, o kadar. Bu albümü 2012'nin 'En İyi Albüm'ü olarak değerlendiriyorum kendi adıma ve herkesin mutlaka dinlemesi gerek diye düşünüyorum. Keşke bu albüm ekmek peynir gibi her eve girse de insanlar albüm nasıl yapılırmış görseler. Bu albümle ilgili bu ya da şu şarkıya klip çekilseydi olurdu demek imkansız çünkü öyle bir şey söz konusu değil. Bu albümün değerinin bilinmemesinin sebebi daha derin ve çözülmesi zor bir problem; dinleyiciler kaliteden yana değiller. Hayatım boyunca dinleyeceğim bir albüm.

http://popelestiri.blogspot.com/2013/03/kemiyet-mi-keyfiyet-mi.html

Nükhet Duru - Kırmızı Alarm!

Bugüne kadar kaç albüm LP formatından CD formatına geçmemiştir tahmin ediyorsunuzdur. Bu yazıda bunun nedenlerinden ve problerden bahsetmek istemiyorum. Ben sadece bir dinleyiciyim ve sevdiğim sanatçıların tüm albümlerini elimde tutmak en doğal hakkım. Belki bazı albümleri gerçekten sadece ve sadece arşiv olarak elimde tutmak istiyorum ama herşeye rağmen CD formatında basılması gereken o kadar çok albümler var ki... Bunun imkansız olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda Sezen Aksu'yu inanılmaz takdir ediyorum. Tüm albümlerini CD formatında müzik marketlerden satın almak mümkün. Hatta hiç bir albümde yer almamış 45lik şarkılarına bile sahip çıkmış durumda (sadece ilk 45liği 'Haydi Şansım/Gel Bana' dışında).


1. NÜKHET DURU (Kırmızı Alarm)

Zaten hangi albümü piyasada bulunur ki? Parmakla bile sayamazsınız. Sadece son senelerde yaptığı single ya da bir kaç albüm. Onlar da zaten LP formatında basılacak değildi ya. Türk Pop Müziği tarihinin en önemli albümleri maalesef piyasada yok. Bu albümleri CD formatında görecek olursam resmen gözlerime inanamayacağım. O derece! Durum çok vahim.



Yani gördüğünüz gibi Nükhet Duru'nun aslında hiç bir LP'si CD yüzü görmemiş. Bu albümlerin önemini anlatmama gerek yok, değil mi?



Bu güzelim iki albümü de CD formatında görmek için daha kaç sene beklememiz lazım acaba?




Piyasada bulunmayan Nükhet Duru albümlerini say say bitmez. Ben buraya 'kırmızı alarm' olanlarını koydum. Yani 'Nükhet Duru', 'Gümüş' ve 'Mühür' gibi albümleri en azından Internet üzerinden alışveriş sitelerinden elde etmek mümkün ama bu gördüğünüz albümler imkansız! Belki koleksiyon yapmayı sevdiğimdendir ama ben toplama albümleri de CD formatında görmek istiyorum. 



...ve remixleri de tabii ki



Diğer piyasada albümleri bulunmayan sanatçılar;

2. Ajda Pekkan
3. Zerrin Özer
4. Nilüfer
...
Aşağıdaki linkten ayrıntıları görebilirsiniz.


"Tam Zamanında" Bir Başyapıt


Gene "Tam zamanında"yı dinliyorum. Her dinlediğimde albümün muhteşemliğini hissediyorum. Albümde samimi bir emek var ama, daha önemlisi sanatın ilahi boyutta bir aurası var. Özellikle "Hicran"ı dinlerken yaşadığın hayattan kopup başka bir boyuta taşınıyorsun resmen. Aslında tüm şarkılar için geçerli bu kopuş. Her bir şarkıda, o şarkının dünyasına taşınıyorsun. Teşekkürler ve selam olsun bu projeye dahil olan herkese. Şarkıları dinledikçe, albümü Nükhet Duru'nun en başyapıtı gibi hissetmediğimi söylersem yalan olur. Biraz gecikmeli bir albüm yaptı ama "tam" yaptı. Artık "Dikine Dikine" şarkısıyla da barıştım! Çok seviyorum onu da.

20 Nisan 2013 Cumartesi

Nükhet Duru'nun kedisi de ayağını kırdı

Nükhet Duru, iki hafta önce merdivenlerden düşüp ayağını kırmıştı. Sanatçının kedisi de ayağını kırdı. Tedavi altına alınan kedinin durumu iyi.

18.04.2013

16 Nisan 2013 Salı

OHT peptide 3 Nükhet Duru Korusu




Foto: Özgür Fırat Kınay

Nükhet Duru - Anılar


Nükhet Duru'nun kliplendirilmesi gereken diğer şarkıları

Bugünlerde Nükhet Duru'nun "Tan zamanında" albümünden gözde şarkılarım, albümle aynı adı taşıyan "Tam Zamanında", "Bekar Köy" ve "Her Yer Gökkuşağı".

"De!" den sonra bana göre kliplendirilmeye en uygun şarkılar. Neden mi? Çünkü klip dediğimiz şey mini bir sinama anlatım dili ve bu dile bu şarkılar daha uygun gibime geliyor. Neden mi? Müzikal yapısından dolayı. Yani anlatım olarak görsellikle kendini daha bir ifade edebilecek yapıya sahipler. Bazı şarkılar vardır, sadece dinlenir ve hayallerimizde tamamlarız görsel yönünü. Ama bazı şarkıların anlaşılabilmesi için desteklenmeye ihtiyacı vardır.

Ben "Tam Zamanında" şarkısının, müzikal alt yapısının bir karnaval havasında olmasından dolayı maskeli balo şeklinde çekilmesini isterdim. Hayata dair her rengin olduğu bir maskeli balo. Sürpriz konuklar arasında Ajda'ların, Sezen'lerin, Nilüfer'lerin falan olduğu bir maskeli balo. Bu şarkıyı neden çok seviyorum; LatinTurka tarzında olduğu için.

"Her Yer Gökkuşağı" sanki ötekileştirilmişlerin marşı havasında. Bu klip belki hayata dair gerçek bir andan, mesela "Gay Onur Yürüyüşü"nden alınan görüntülerlerden montajlanabilir.

"Bekar Köy" ise sessiz sinema tadında mizahi bir şarkı gibi geliyor bana. Siyah-beyaz çekilecek ve hızlandırılmış görüntülerden oluşacak Laurel Hardy komedi filmlerindeki gibi. Hatta Sıla oynamalı bu klipte. Çünkü Sıla mizahi yönünün de olduğu çok sinematografik bir kadın.

12 Nisan 2013 Cuma

Nükhet Duru alçılı ayağına rağmen işini aksatmadı

Evinde geçirdiği kazada ayak bileğinin kırılması sonucu ameliyat olan, ve ayağı alçıya alınan başarılı sanatçı Nükhet Duru, iş ahlakıyla da 'Helal olsun' dedirtti.

Bir boya firması için reklam anlaşması yapan Nükhet Duru, çekimlerin aksamaması için hasta yatağından kalkarak, ambulansla stüdyoya gitti.

Ağrı kesicilerle çekimleri tamamlayan Nükhet Duru, yine ambülansla evine döndü.




10 Nisan 2013 Çarşamba

Nükhet Duru'nun ayağı kırıldı

Nükhet Duru, dün akşam talihsiz bir kaza geçirdi. Evde arkadaşları ile Galatasaray maçını izlemeye hazırlanırken merdivenden düşen sanatçı, Kavacık Medistate hastanesine kaldırıldı.

Sabah saat 05.00 sularında, Ortopedist Mustafa Tekkeşin tarafından ameliyata alındı. Sol ayak bileği 3 yerinden kırılan Sanatçı, 2 saat süren ameliyatın ardından, müşahede altına alındı.

Doktorundan gelen son açıklama, Nükhet Duru'nun ameliyatının başarılı geçtiği ve sağlık durumunun iyi olduğu yolunda.

Ucankus.com

BlogNot: Sevenleri olarak tüm kalbimizle "geçmiş olsun" diyoruz.

8 Nisan 2013 Pazartesi

"5 tane dostum varsa, ilki Nükhet Duru"


Emel Sayın ve Nukhet Duru'dan şov

Türk Sanat Müziğinin sevilen sesi Emel Sayın, "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun" adlı konseriyle önceki akşam Bostancı Gösteri Merkezi' nde hayranlarıyla buluştu. Şarkıcı Gökhan Tepe ve klarnet virtiözü Serkan Çağrı' nın da sahneye çıktığı konserde, Nukhet Duru'da yakın dostunu bu özel gecede yalnız bırakmadı.
Emel Sayın, sahneye Şehriban İpek' in tasarladığı iki farklı kıyafetle çıktı. Sayın'a şef Selçuk Tekay yönetimindeki Garanti Bankası Türk Sanat Müziği Korosu ve İstanbul Ticaret Odası Türk Sanat Müziği Topluluğu' ndan oluşan 55 kişilik ekip eşlik etti. 3 saat boyuncu konser alanındakilere keyif dolu anlar yaşatan Sayın, "Uzun zamandır böyle güzel bir seyirci, muhteşem bir gece yaşamamıştım. Hepinize çok teşekkür ederim" diyerek mutluluğunu ifade etti.

SEZEN AKSU'YU Tİ'YE ALDILAR

Sürpriz sanatçıların yer aldığı konserde Emel Sayın' a eşlik eden ilk isim ünlü klarnet virtiözü Serkan Çağrı oldu. Çağrı ile birlikte 3 şarkı seslendiren Sayın, yakın dostu Nukhet Duru' yu sahneye davet edinci kahkaha dolu anlar yaşandı. "5 tane dostum varsa, ilki Nükhet Duru" dur diyerek, kendisini izlemeye gelen Nükhet Duru için, duygularını paylaşan Emel Sayın, önce Nükhet Duru gibi oryantal yapmak istedi, başaramayınca Duru' yu sahneye davet edip, Sezen Aksu'nun "Rakkas" adlı şarkısıyla birlikte Sezen Aksu'yu ti'ye aldı. Seyirciye arkalarını dönerek, tam bir kalça şov yapan Emel Sayın ve Nükhet Duru, salonu gülmekten kırıp geçirdi. Sayın, daha sonra Nukhet Duru ile "Sevda" şarkısında düet yaptı.
...

Magazin Sorti









Akşam

6 Nisan 2013 Cumartesi

Nükhet, Sezen ve Ajda, Kelebeğin Rüyası'nda bir araya geldiler.


Vizyona girmesinin üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen seyircinin yoğun ilgisiyle gösterimine devam eden 'Kelebeğin Rüyas'ı filmini önceki akşam Belçim Bilgin, Beşiktaş Kültür Merkezinde Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Nüket Duru birlikte seyretti. Filmin yönetmeni Yılmaz Erdoğan Başbakan'ın Dolmabahçe'de düzenlediği davette olmasından dolayı eşi ve filmin oyuncularından Belçim Erdoğan ev sahipliği yaptığı gecede star konuklarını kapıya kadar geçirdi. Özel olarak açılan salonda yanyana el ele gözyaşları içinde filmi izleyen ünlü isimler salon çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

KENDİME GELEMEDİM

Ajda Pekkan 'Sevgili Yılmaz Erdoğan'ın eline emeğine sağlık. Bence çok Avrupai hatta dünya çapında bir film. Kesinlikle yarışmalara girmesi lazım'dedi. Sezen Aksu 'Ben daha kendime gelemedim. Ruh bedene girmedi. Şiirler bitirdi bizi' derken Nüket Duru 'Çok etkilendik. Çok mutlu olduk. Çok gururluyduk' diyerek duygularını dile getirdi.

NURİ ALTUNTAŞ - AKŞAM

4 Nisan 2013 Perşembe

Nükhet Duru müziğimize bir mirastır

Bugün şunu düşündüm; Dünyada Nükhet Duru gibi kaç sanatçı vardır?
Bu kadar özel bir ses ve yoruma sahip olup da anlaşılamayan,
Müziği gerçek anlamda anlamlandırıp da değeri bilinmeyen,
Değeri bilinmemesine rağmen hiç yılmayan, müziğe ihanet etmeyen,
Müziğe karşılıksız emek veren ve bir şeyler katmaya çalışan,
ve hala Nükhet Duru olarak var olabilen.

Çünkü müziğe başlayıp da zirvede kalanlar ya müzikten taviz vermiştir, ya da müziği bırakarak pes etmiştir. Gerçekten bu ülkede sanat hayatı boyunca hep zirvede kalan ne kadar sanatçı varsa, maddi-manevi, hakkıyla veya değil, emeklerinin karşılığını mutlaka almıştır. Bu bile Nükhet Duru'yu onlardan farklı kılıyor. Çünkü Nükhet Duru her devre ve her kitlenin nabzına göre şerbet vererek gönül almamıştır. Anlamasına bilene gerçek anlamda müzik yapmıştır ve buna rağmen hala Nükhet Duru olarak vardır. Nükhet hanım bazen mütevazilik yapıyor, dinleyicileri de yapılan işlerin tatmin etmesi gerektiğini söyleyerek ama gönlünden geçenin bu olmadığından eminim. Çünkü talebe göre sanat veya sanatçılık olmaz. O tür işler dönemliktir, klasik değil. Nükhet Duru tüm zamanları, geçmişi-geleceği de kapsayacak şekilde işler yaptığı için, yıllar geçse de aynı tazelikte dinlenebiliyor. Kaç starın söylediklerini tekrar-tekrar dinleyebiliyoruz? Sakın diğer sanatçılarımızın yaptıklarını hafife aldığımı zannetmeyin ama Nükhet Duru'nun söylediklerinde Nükhet Duru sesi ve yorumu olduğunu unutmayalım.

O yüzden ben, müziğinin anlaşılamamasına rağmen müziği, gerçek müziği-onun müziğini sevenleri bırakmadığı için, O'na çok teşekkür ediyorum. Bana göre O, bu topraklarda bir imkansızı başarmıştır. Şanslıyız bu coğrafyanın kültürünün de bizim dilimizce Nükhet Duru tarafından ifade edilmesinden dolayı. Belki Batı'da doğup yaşasaydı uluslararası bir sanatçı olacaktı ama bu topraklar, bu kültür Nükhet Duru'nun ifadesi olmadan öksüz kalacaktı. Anlaşılmamasına çok da üzülmüyorum aslında. Üzülecek birileri varsa onu anlayamayanlar, müziğine, sesine-yorumuna kulak vermeyenlerdir. O 40 küsur çalışmasıyla geleceğe bir miras bıraktı. Her sanatçının söylediği şekilde, söyleyecek birileri mutlaka olacaktır ama şu söylenemediği gibi, gelecekte de onun söylediği gibi kimse söyleyemeyecek ve işte o zaman anlaşılacak Nükhet Duru. Ne gurur verici bir şeydir sanatçının geleceğe değerli ve kendince özgün eserler bırakabilmesi. Bana göre Nükhet Duru klasik pop müziğimizin bir Mozart'ıdır, bir Bethowen'idir. Onlar bir besteci ama Nükhet Duru da müziğin yorumcusu. Tek olduğu için de yorumcu olarak benzetilebilecek başka kimse yok zaten.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Müziğimizin dönüm noktasıdır "Bir Nefes Gibi" Nükhet Duru

Çünkü Pop müziğimiz, albüm bazında onunla "aranjman" olmaktan kurtulup kitlelere ulaşmıştır. 
"Bir Nefes Gibi" albümü öyle-böyle bir albüm değildir. Söz, müzik, düzenleme ve yorum olarak, Nükhet Duru dışında bir daha üzerine çıkılamamıştır. Çıkılamaz da artık. Çünkü Pop müziğimiz Nükhet Duru dışında yetişkinlere hitap eden klasik çağdaş formda hiçbir zaman olmamıştır, olmayacaktır da. Geçmiş olsun!

Albüm kapağının bana düşündürdüklerini de paylaşmak istiyorum. Belki bir çoğuna göre sıradan bir "Yeşilçam" yıldızı pozu olabilir ama, bana göre hiç de öyle değil. Tamam arka fonun kırmızı olması, kıyafetinin renginin siyah olması Nükhet Duru'nun kendi seçimi olabilir sevdiği renkler olduğu için. Ama makyaj, saç, poz kimin tasarımıydı acaba? Fotoğrafçı mı böyle istedi, Nükhet Duru kendi mi tasarladı her şeyi? Kimin marifetiyse, beni 12'den vuran bir çalışma olmuş. Bana göre en güzel Nükhet Duru albüm kapaklarından biri (Bir de "Gece Saat Oniki"nin kapağını çok seviyorum). Bu pozu çok sevmemin sebebini çok da irdelemek istemiyorum. Belki bilinçaltımın hayranlık perspektifinin bir ifadesi (bu kadar şeffaf biri olarak bilinçaltımda da bir şey kalabilir mi ki?), belki de düşündüğüm ve inandığım gibi çok kült bir çalışma. Türkan Şoray veya Marilyn Monroe pozları halt etmiş bence.

Ne çok isterdim bu albümün hem plak, hem de CD olarak ojinal şekliyle basılmasını. Müziğimizi dönüştüren bir çalışmanın piyasada olmaması ne acı. Tanrım ne eften-püften albümler yeniden basılıyor da, bu albümün Ali Kocatepe'nin dediğine göre Kültür Bakanlığı yasasının çıkmasını beklemesi bana çok komik geliyor.