9 Aralık 2011 Cuma

Şaheser


Gece yatarken müzikçalara Nükhet Duru'nun '94 albümünü koydum ve çok uykum olduğu için ilk şarkıda uyuya kalmışım. Sabah kalkınca aynı albümü baştan dinledim. Sabah kalkınca Nükhet Duru dinlemek, onu anlamayı daha kolaylaştırıyor. Her albümü benim için dünyadaki bütün albümlerden daha önemli tabi ki Nükhet Duru'nun ses ve yorum faktöründen dolayı. Ama, o an dinlediğim albümü, o albümüne konsantre olmamı sağlıyor. Kafamda beğenilerime yönelik daha çok beğendiğim albümleri şablonlaşmış durumda ama o liste dışında kalmış, ihmal edilmiş albümlerini dinlediğimde de hepsi mükemmel albümleri listesine dahil oluyor.

Ses ve yorumu dışında "Bir Nefes Gibi", "Melankoli", "IV", "1981" ve "Aşıksam Ne Farkeder" albümleri söz, müzik ve düzenleme ve de orkestral açıdan tartışmasız çok evrensel ve eşi benzeri olmayan şarkılardan oluşan ve kalite açısından küçücük dahi olsa tereddüt barındırmayan albümler. Benim de en çok sevdiğim albümleri ama her albümünün benim için ayrı bir değeri var bende yarattığı duygular açısından.

'94 albümü en özel albümü ama. 40 kusur kişilik senfoni gibi bir orkestra var en başta Nükhet Duru'nun arkasında. Düzenlemeler Sadun Ersönmez, Erkan Oğur ve Uzay Heparı'ya ait. Söz ve müziklerde Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı Tarancı, Sezen Aksu, Ali Kocatepe, Şehrazat, Timur Selçuk, Bülent Özdemir gibi bu işin ustaları var.

Tamam herkes her yerde en iyi eserleriyle olabilirler. Nükhet Duru'nun sesi ve yorumuyla da buluşarak çok güzel işler çıkarılabilir ama bu albüm Nükhet Duru'nun olgunluk döneminin ilk yapıtı. Bir sanatçının sesi gerçekten 40 yaşındayken en doyurucu, en tatmin edici hale geliyor. Ne o gençlik tizliği oluyor ne de başka bir şey. Her yaş sesinin ayrı bir güzelliği var tabii ama bu yaştaki sesler dolu-dolu geliyor bana.

Bir de bu albümde boş hiçbir şarkı olmadığı gibi, hepsi de standartın üstünde eserler. Tangodan Latine, poptan klasiğe resmen bir müzik geçidi, bir ders, bir ağıt, aşk, hüzün, gene hayata dair ne varsa dört-dörtlük yorumlanmış gelmiş geçmiş müzik tarihinin en iyi, albümü. Sadece ülkemizde değil, dünyada yapılmış en iyi evrensel bir albüm. Eğer okuması bilinirse, öğrenilirse, doğru bir şekilde dinlenirse, beynimizde müziğe dair kapılar koşulsuz bir şekilde açılırsa ancak tam anlamıyla anlaşılabilir bu albümün en iyi eser olduğu.

"Sürgün", "Uyan Artık", "Geberiyorum" ve "Adamların Adamı", "Uslandım Artık", "Kırık Kalpler" müziğ-imiz-in gerçek klasik niteliğinde baş ağıtları. "Yasaksa Yasak", "Yarimsin", "Çay", "Ne Yalanlara Ne Sevdalara" Nükhet Duru'nun müzikal yapısına "cuk" diye oturmuş, kendini-sesini yorumunu en iyi ifade edebildiği katışıksız Latin tarzında çok iyi kaliteli pop şarkıları.

Mükemmel ses ve dünyanın en iyi yorumcusundan doyumsuz bir şaheser Nükhet Duru'nun "94" albümü.

Bu albümden benim en sevdiğim şarkılarsa, Sezen Aksu'nun kimseye söyletemediği "Yasaksa Yasak", Levent Yüksel'in vokalden öte sözsüz düetiyle "Yarimsin" ve bizi  duyguılarını kendi sözleriyle içine çektiği tango "Çay", sonra da "Ne Yalanlara, Ne Sevdalara". Diğer şarkılara zaten söylenecek tek söz yok. Mükemmel, mükemmel, mükemmel!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder