30 Ağustos 2012 Perşembe

Nükhet Duru Keşke Arabesk Bir Projede Yer Almasaydı

Açık konuşmak gerekirse benim Orhan Gencebay'a bir saygı albümü yapıldığından hiç haberim yoktu. Nükhet Duru'nun albümünün neden çıkamadığına kafa yorarken Orhan Gencebay'ın Nükhet Duru ile aynı şirkette olduğunu ve bu saygı albümünün çıkışının sürekli ertelendiğini öğrenmiş ve Nükhet Duru'nun bitmiş albümünün çıkamayışını da Orhan Gencebay önceliğine bağlamıştım.

Her neyse konumuz bu değil, müziğimizin getirildiği nokta. Eskiden müziğimiz yozlaşmasın diye arabesk denen türe prim verilmezken, şimdi her yer arabesk, herkes arabeskçi oldu. Bazıları arabesk bitti, her şey poplaştı dese de, bana göre gizli bir arabesk hakim olmayan müzik piyasasına. Gerçekten pop müzik arabeskleşti, oryantalistleşti ve saf-tertemiz batı soundu tamamen bitti. Nükhet Duru'nun radyoya ilk çıktığında söylediği şarkıyı ve ilk 45'liğini düşündüğümde, müziğimiz ilerlemek yerine gerçekten geri gitmiş. Hiç kimse farkında değil mi tek sesli ve tek düze bir müzik yapıldığının?

Yıldız Tilbe söylediği Gencebay şarkısını internette paylaştığı için albümden çıkarılmış. Gelelim asıl konumuza. Ben de Nükhet Duru'nun bu projede yer almasını hiç istemezdim. Bunu kendi tarzına, kendi müziğine bir ihanet olarak görüyorum. Ne yapılmış, nasıl bir şey olmuş bilmiyorum ama arabesk bir projede yer alacağına, keşke Selim Atakan'ın "İki Hayat"ını single yapsaydı. Orhan Gencebay'ın yaptıkları ve tarzı ortada. Gerçek müzik adına popçularla bu albümde mucize yaratılmayacak, müziğimize kuş kondurulmayacaktır sanırım. Artık popçulara da ne derece popçu denir, tartışılır. Doğru, popçu denilebilir gerçekten arabeskçilere de. Arabesk popüler müzik olduysa, onlar da kültürümüzün popçularıdır.

Naim Dilmener de müziğimizin arabeskleşmesini, yozlaşmasını basit müziğin tercih edilmesine bağlıyor ve bu süreci "Firuze" ile Sezen Aksu'nun başlattığını söylüyor. Ajda Pekkan ve Sezen Aksu'nun bitmemelerini, daha da yıldızlaşmalarını da müziği yükseltmek yerine, halkın hazmedebildiği basit tarzda müzik yapmalarına bağlıyor. Ajda, Sezen severler buna itiraz edebilir ama gerçekten ne dinlediğimize, ne sevdiğimize bir baksak iyi olmaz mı? Arabesk bir projeye Ajda, Sezen yakışabilir ama Nükhet Duru asla.

Sonra da niye uluslararası olamadı müziğimiz deniliyor. Müziğimiz uluslararası oluyor klasik müzikçi ve cazcılarla ama biz yabancıyız iyi müziğe. Son dönemlerde 60'larda, 70'lerde yaptıklarıyla Selda ve Erkin Koray'da keşfediliyor Batı'da. Gün gelecek Nükhet Duru'da keşfedilecek ama Nükhet Duru'nun kendinin de düşündüğü gibi ileride pişman olacağı projelerde yer almasaydı keşke. Çünkü piyasaya verilecek albümdür sanatçının kartviziti. Orda-burda söylenilen şarkılar unutulur gider ama kaydedilen şarkılar sanatçının yaptığı işin delilidir.

Evet, açıkça ben artık Nükhet Duru'nun arabesk söylemesini istemiyorum. Alt yapı, düzenlemelerin de "çok satsın" diye alaturkalaşmasını hiç istemiyorum. Onun yerine bir piyanoyla, bir flütle, bir gitarla söylesin şarkılarını daha iyi. Zaten Nükhet Duru'nun öyle gümbür-gümbür bir orkestraya hiç ihtiyacı yok. Çünkü onun sesi çok sesli senfonik bir orkestra gibi.

Bunu da burada ilk defa itiraf edeyim. "İlk İki" single'ının düzenlemelerini hiç ama hiç beğenmedim. 90'ların vasat soundu bile ondan daha iyiydi. Umarım yeni albümde de bu alaturkalıklara şahit olmayız. Eğer öyleyse bu albümle tanışmak hiç  istemem. Alaturkalık dediğim de sadece klarnet falan kullanılması değil, piyasa işi olacak diye de çok gümbür-gümbür olup kafa şişirmesini falan demek istiyorum. Tamam her çalgıya saygımız var ama bu çalgının nasıl ve hangi zihniyetle kullanıldığı çok önemli. "Hayat"ın iki versiyonunu da beğenmemiştim açıkçası. "Beni Sil Beni Geç"te de ne o öyle ağdalı ağdalı klarnet falan.

Bir itirafta daha bulunayım. Nükhet Duru yerli cover da söylemesin. Şehrazat'ın bestesi "Beni Tanıma" ve "Gece Saat On İki" albümünde daha önce başka sanatçıların söylediği "Gülme Komşuna", "Hey Yıllar" gibi diğer cover'ler hiç olmamıştı Nükhet Duru'ya. Şarkılar Nükhet Duru için yapılmalı ve o şarkılara ilk defa Nükhet Duru hayat vermeli.

Dolu-dolu 15 şarkılık Nükhet Duru albümü olmasını çok isterdim ama şimdi Nükhet Duru'nun hayat vereceği tek şarkılık single'lara razıyım. "İki Hayat" gibi! Çok mu zor iki şarkı için Mehmet Teoman'ı, Cenk Taşkan'ı, Ali Kocatepe'yi, Selim Atakan'ı biraraya getirmek. Bir araya gelseler bir haftada bir single çıkarır bu ekip, altı ay sonra da bir albüm. Niye böyle olmuyor ki? Piyasa şartları sanırım, basith! müzik piyasası şartları.

1 yorum:

  1. Nükhet duru zaten 80 lerde arabesk şarkılar okumuştu. şimdi okuması gayet normal

    YanıtlaSil