12 Ağustos 2013 Pazartesi

Nükhet Duru olabilmek

Nükhet Duru'nun Milliyet gazetesinde yer alan haberlerini kupürler şeklinde yayınlamayı tamamladım. Milliyet gazetesinin internette arşivinin olduğunu ve oradan Nükhet Duru'ya dair haberler bulabileceğimi Kaos GL'nin kurucu başkanı Ali Erol söylemişti. Ona buradan teşekkür ediyorum. Bazı güzelliklerle buluşmama vesile olan herkese de teşekkür ediyorum aslında. Bazıları belki hayatıma ne büyük güzellikler kattıklarının ve kolaylıklar sağladıklarının farkında bile değillerdir. Onlara ruhen bütün iyi niyetimi ışınladığımı bilmelerini isterim.

Nükhet Duru bir pop yıldızı olmadığının altını çiziyor ama gazete kupürlerini tarayınca bunu mütevaziliğine veriyorum ve günümüzde medyayı meşgul edenler solda sıfır kalır bence onun yanında. Çünkü Nükhet Duru özel hayatından çok, müziğiyle, konserleriyle ve akıl almaz çeşitlilikteki uğraşlarıyla medyada yer almış. Nükhet Duru döneminin gerekliliklerini yapmamış mıdır medyatik anlamda, yapmıştır ama bunu bir varoluş unsuru olarak devam ettirmemiştir. Müzikte kendini kanıtladıktan sonra genellikle müziğiyle, sanatıyla yer almıştır piyasada.

Asıl işi müzik dışında, sanattan iş alanına o kadar çok meşguliyeti olmuş ki, tipik bir ikizler burcu(yükseleni) olduğunu kanıtlıyor adeta. Mesela TRT'nin kadrolu sunucusu gibiymiş. Sanki manken gibi bütün yardım defilelerine çıkmış. Sağlıktan güzelliğe, tasarımcılıktan modaya, incik-boncuk işinden dikiş-nakışa, müzikal yıldızlığından televizyon programcılığına, sinema oyunculuğundan dizi oyunculuğuna kadar şu anda daha aklıma gelmeyen bir sürü iş yapmış. Zaten kendisi de söylüyor ya; "Şarkıcı olmasaydım, güzel sanatların herhangi bir dalıyla uğraşırdım mutlaka" diye. Gerçekten bir insanda sanat ruhu varsa, ucundan-bucağından da olsa sanatla uğraşması kaçınılmaz oluyor. Bir de doğuştan sanata yeteneği varsa sanatçı olmasından doğal ne olabilir ki. Nükhet Duru da sanatçılığı ticari anlamda değil, yapısına-ruhuna uygunluğundan dolayı yapmış, yapıyor. Sevdiği işi yaparak kendini gerçekleştiriyor da diyebiliriz bir anlamda. İnsan hayatında yapısına uygun varoluştan daha önemli bir şey olabilir mi ki zaten?

Ve çıktığı 70'li yıllardan 2010'lu yıllara kadar Nükhet Duru hep gündemdeymiş. Özellikle 70'lerin sonlarından 80'larin son çeyreğine kadar 1 numaraymış. Daha sonraki yıllarda da en büyük yıldızlardan bir olmayı başarmasına rağmen, yozlaşan müzik ve sanat anlayışından, onun da müzikalitesinden ödün vermemesinden dolayı değeri daha da anlaşılamaz hale geldi ne yazık ki. Düşünün tek düze olan günümüz müzik piyasasında, Türk müzik standartlarının çok-çok üzerinde bir albüm yapması bile onun gerçek sanatçılığının kanıtı. Umarım onu anlayanları sevindirirken, onu anlayabilecek çoğunluk bir kitlenin olmaması onu fazla üzmüyordur. Sanatçının itici gücüdür sevilmek, alkışlanmak ama boş-boş alkışlanmaktansa, onu anlayabilecek kalitede az alkışlar onun daha mutlu edecektir diye düşünüyorum.

Müzik yaşamına başladığı 40 küsur yıldan ve 40 küsur çalışmadan sonra kaliteli bir müzik sektörünün olmadığı ülkemizde, "Tam Zamanında" gibi bir albüm yapabilmesi bile onun ne kadar evrensel, ne kadar gerçek bir sanatçı olduğunun göstergesidir. Şu piyasada benimki belki yüzsüzlük olacak ama bizi hiç müziksiz bırakmamasını diliyorum. Öyle klip-mlip istemiyorum günümüz müzik piyasasının gereklilikleri olarak. Kendini fazla zorlamayacak şekilde daha özgün, daha Nükhet Duru'ca ve daha deneysel çalışmalar bekliyorum ondan. Küçük-küçük de olsa, minik-minik de olsa nefesi yettiği sürece şarkı söylesin, şarkı kaydetsin yeter bana-bize. Bir de onu gerçekten sevenlerin, karşılıksız ve sonsuz sevdiğini bilmesini isterim. Kocaman sevgiler, saygılar ona...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder