Hangi Nükhet Duru?

Görsel sanatlarda iş yapıyorsan, fiziksel olarak estetik ameliyat yaptırmak kaçınılmaz oluyor sanırım. Ben karşıyım ama eğer ekonomini bu sektörden sağlıyorsan, sanat ne kadar talepten önce arz üzerine kurulu olsa da, telepleri görmezlikten gelmek, şekilci dünyada sonunu getirecektir büyük ihtimal. Çünkü yüksek sanatın, kabul görmediği için yapılamadığı kültürlerde işin içine görselliği katmak kaçınılmaz. Sonuçta adı üstünde görsel sanatlar diye de bir şey var ama, bu kavram plastik sanatlardan çok şov dünyası için kullanılıyor ülkemizde ne yazık ki.

Ses sanatçıları için estetik operasyon zorunlu mudur tartışılır. Çünkü, sonuçta ne kadar ciddi anlamda bir müzik piyasası olmasa da, her insanda alt düzeyden de olsa iyiyi-kötüyü ayırt edebilecek kadar bir kulak vardır mutlaka. İyi bir sesin ve yorumun varsa da mutlaka kendini dinletirsin, dinletemiyorsan dinletireceksin. Sonuçta ses sanatçısısın.

Nükhet Duru'ya gelirsek... Bana göre bıçaksız bir ses operatörüdür Nükher Duru. İnsanın tek kelimeyle ruhunu delik deşik eden binbir kişilikli hayatın ta kendisi sesiyle, çürümeye yüz tutmuş en paslı kulakları, algıya en kapalı beyinleri dahi açmasını bilir. Tamamen sağır olanlaraysa yapılacak bir şey yok ne yazık ki!

Fizik olarak da çok karakteristiktir Nükhet Duru. Karakteristik olduğu için de yapay güzelliğe ihtiyacı yoktur. Yani herkesin imrendiği Marilyn Monroe veya Angelina Jolie olması lüzumsuzdur. Çünkü fabrikasyonlaştırır insanı herkes gibi olmak. Ama kendisinin de dediği gibi, herkes nasıl kendini rahat ve mutlu hissediyorsa öyle olmalıdır. Zaten Nükhet Duru'nun fiziksel değişimine de bir şey demiyor kimse. 35 yıl önceki fotoğrafına bakanlar, "Keşke operasyon yaptırmasaydı, keşke eski haliyle kalsaydı" diyor. Ama atladıkları bir şey var tabi. Küçük de olsa değişimler yapılmayınca, kimse 20'li, 30'lu yaşlarında kalmıyor ki.

Ben de Nükhet Duru'nun kırılacak kadar zayıf, göğüslerinin küçücük, alt dudağının kalın-üst dudağının ince, özellikle de burnunun kemerli kalmasını çok isterdim. Çünkü kemer burnun çatısıdır, karakteristik anlamda en sağlam güvencesidir suratın. Ben de göremiyorum şu anki Nükhet Duru'da eski Nükhet Duru'yu. Ama küçük değişiklere gitmeseydi de gene 35 yıl önceki Nükhet Duru'yu göremeyebilirdik. O, belki de küçük değişiklikler sayesinde fiziksel sarsıntıyı daha az hasarla atlatmış olabilir. Çünkü zamana karşı direnmek diye bir şey icat edilmedi henüz.

Sanatçıların da hayatlarını istedikleri gibi yaşama hakları vardır. Sanırım hep ruhumuza hitap edecek şekilde kalmalarını isteyerek onlara haksızlık ediyoruz. Oysa onların da bir yapıları var nasıl olmaları gerektiğini isteyecek. Bunu kabul edemiyorsak, o zaman değişimi sevmeyen sanatçıları takip edeceğiz.

Ama bir şey söyleyeyim mi? Bazılarına fiziksel anlamda değişim çok yarayabilir ama Nükhet Duru zaten değişik birisi. O yüzden çekim kuvveti çok yüksek. Belki bu yüzden de çok da değişime gitmemeliydi, şu andan itibaren de gitmemeli. Çünkü simsiyah saçlar, sımsıkı topuz, uzun sallanan küpeler onun İspanyol ruhuyla daha çok örtüşüyor. Fiziksel derlilik-topluluk, onun çığlık-çığlığa isyanına daha bir güç katıyor. Belki ses envanterini zengin bir şekilde kullanabildiği için fon olarak fiziksel çeşitliliğe ihtiyacı yok.

Bence Nükhet Duru fiziksel olarak Nükhet Duru kalmalı(ydı. Bu saatten sonra ne yapılabilir ki!), müzik olarak da denemediği bir şey kalmamalı. Yani fiziğe tamam, müzikte yeniliğe, değişime ve çeşitliliğe devam! Çünkü gerçek anlamda müzik demek Nükhet Duru demektir, Nükhet Duru diyince de fizik değil müzik akla gelir, ses ve yorum akla gelir.