5 Mayıs 2014 Pazartesi

TİMUR SELÇUK ve NÜKHET DURU KONSERİ... "BİZİM ŞARKILARIMIZ"

Bazıları yüksek voltajlı, kısacası gürültülü müzikler, solistin arkasındaki dansçı kızlar ve dansçı erkekler, 2 ya da 3 şarkıda bir yapılan playbacklerden oluştuğunu düşünse de konserlerin, ben böyle olmadığını bildiğim için, onaylamak adına cuma gecesi Nükhet Duru ve Timur Selçuk'un konserindeydim.

"Bizim Şarkılarımız" demişlerdi konser serilerinin ismine ama, onlar çoktaaan bizim olduğu için, aslında "Sizin Şarkılarınız" deselerdi yeriydi...

Sahnenin solunda asil bir piyano, sahnenin ortasında Nükhet Duru'nun koltuğu, mikrofonu ilerleyen dakikalarda kullanacağını tahmin ettiğiniz aynası, peruğu, şapkası, montu; kısacası aksesurları, en arkada orkestra... Zorlu'nun dev salonunun her katı tıklım tıklım dolu. Sahnenin en önünde Bülent Ersoy, hemen arkasında Perran Kutman, solunda Türkan Şoray, Nevra Serezli, Ahmet Hakan, Göksel Kortay ve Nebil Özgentürk; sağında Emel Müftüoğlu, Volkan Konak, Burçin Orhon Uygur, Selda Bağcan; belli ki Nükhet Duru dostlarını, yıllanmış sevgisiyle hem karşısında hem gönlünde görmek istemiş...

Sözü uzatmayayım; Timur Selçuk ve Nükhet Duru; perde açıldığı andan itibaren, o 4,5 saatlik performansları bitip perde kapanana kadar, o gece orada olan herkesi büyülediler. "Bizim Şarkılarımız" dedikleri şarkılarının aslında "hepimizin" olduğunu, şarkılarının hayatımızın bir parçası olduğunu, herkesin yorumcu olamayacağını, her eline mikrofon alana sanatçı denmeyeceğini öğrettiler, gösterdiler...

Hazırlanıp da, espri yapmaya uğraşmadıklarını hissettirdikleri anılarını, şarkılarının arasına serpiştirmişler ki, ara ara diyorsunuz ki, acaba hiç şarkı olmasa da hep anlatsalar mı... O muhteşem yorumculuklarıyla, şarkılarını seslendirmeye başladıklarında diyorsunuz ki, hiç konuşmasalar da hep okusalar, hiç susmasalar...

"Bizim Şarkılarımız" devam etmeli, çok insana ulaşmalı, büyük kitlelere ulaşmalı, olmalı olmalı olmalı... Starlar, starım diye dolaşan ünlüler de, egoları nedeniyle ister gizli, ister alenen Nükhet Duru ve Timur Selçuk'u dinlemeli izlemeliler; eğlenmek için değil ama; ders almak için...

"Türk Pop'unun 4 yapraklı yoncası" mevzuusu hep tartışılır, konuşulur yıllar yılı...
Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer 3 adet yapraktır da, 4. yaprak için kimi Zerrin Özer der, kimi Nükhet Duru.
Sesinin güzelliği, büyüklüğü değildir sanatçıyı sanatçı yapan; kültürü, bilgisi, doluluğu, yorumu; sesinin güzelliği kadar önemlidir; kısacası her şeyiyle Türk Popunun 4 yapraklı bir yoncası gerçekten var ise, o 4. yaprak Nükhet Duru'dur benim için...

Seyhan Erdağ - Magazinkolik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder