7 Kasım 2009 Cumartesi

Mayınlı, kuştüyü yastık!

Nükhet mi? Dişilik, seksapel yerinde... O bir vaşak, ama gene de, olmuş bir 'bal damlası'...

Nükhet mi? Dişilik, seksapel yerinde... O bir vaşak, ama gene de, olmuş bir 'bal damlası'... Ne oluyor bizim sahici starlarımıza? Bir yumuşama, bir pozitif dünya, kendilerine güvenlerini geri getiren şey mantar gibi türeyen yeni popçular mı acaba? Bir elin parmakları kadar kalsalardı, bu denli olgunlaşacak, kendilerinden mutlu olacaklar mıydı? Böyle giderse kendimle barışmak için Uzakdoğu'ya gitmeme gerek kalmayacak, her hafta bir tane sahicisi, ilaç gibi... Günay, Günay olalı böyle dolup taşmadı diyorlar. Bu sahne sıcaklığı nasıl bir şeydir?Sahne sıcaklığı Allah'tan olabilir, ama onu geliştirmek, onun üzerinde çalışmak ve bu yeteneği bir savaş stratejisi gibi oluşturmak hayli zaman ister.
*Yaşanan Derya Tuna olayını herkes biliyor. Siz Günay'ın stepnesi misiniz?
-Olabilirim, ama geçen seferler çıktığımda tek tarz müzik yapıyordum. Şu anda son derece Türkiyeli bir repertuvarım var. Benim yorumumla, her telden, üstelik de bir şarkıcı arkadaşımla düet yaparak bunu sununca, insanlara çok daha renkli geldi.
*İkili olmak komplikasyona yol açıyor mu?
-Bizim birlikteliğimiz insanlara direkt ne sağladı biliyor musunuz, insanlara içinde bulundukları durumu unutturmayı. O kadar komplikasyonsuzuz. Öyle bir birliktelik söz konusu ki, bizim her gecemiz adeta o geceki seyirciye göre konumlanıyor ve neredeyse interaktif bir olay yaşanıyor.
*Cenk Eren'le kanka mıydınız evvelden beri?
-Uyumumuzun altında onun Nükhet Duru hayranlığı ve kalite düşkünlüğü var. 28 yıllık repertuvarımı tamamıyla hatmetmiş bir Nükhet dinleyicisi o.
*İlk önce hakkında ne düşünmüştünüz?
-Onun ne kadar farklı, ne kadar kaliteli ve az rastlanır cinsten muaşeret kurallarına dikkat eden biri olduğunu gördüm önce. Günümüzde böyle erkek çok az. Oturacağın koltuğu çekmesi, mantonu giydirmesi, yanındayken sürekli rahat mısın diye sana bakması, tuvalete giderken peşinden fırlaması... Artık kadınlar tek başına gidiyor tuvalete... Ben şekilciyim ve bunlar çok hoşuma gider benim.
*Nedir diğer partnerlerinizden farkı?
-Dokumuz çok tuttu ve kariyer olarak aynı olmasak da isimlerimiz yan yana geldiğinde garanti oluştu. Terbiyesi, sahnedeki özenli davranışlarıyla hoş bir portföyü oluşmuş ve benim gibi aile seyircisi var.
*En çok ne patladı Günay'da?
-Yunanca parçalar çok yakıştı bana. Bilerek söylediğim için. Ben artık Yunanca okuyorum, gramerini bilerek konuşuyorum. O eminlik sanki gerçek Yunanlı bir şarkıcıyı dinliyormuş gibi bir duygu veriyor. Yunanca, sahneme taze bir rüzgâr verdi. Günay da uçuyordur... Vallahi öyle, iki hafta önceden rezervasyon yaptırmak mümkün değil. İki sene krizden etkilenmişti haliyle. En azından ben onun sıkıştığı zaman başvurduğu gerçek bir dostu olduğumu biliyorum.
*Derya Tuna olayına nasıl bakıyorsunuz?
-Bu olayda Günay'ın aldığı en büyük yara güvenilirliği üzerineydi. Günay'ın dışında oldu olay, bence gene Günay'ın güvenilirliğine bir halel gelmedi. Şarkıcı arkadaşlarımızın gerilmesini de anlıyorum, ama Günay güvenilirliğinden hiçbir şey kaybetmedi, iddia ediyorum Günay'ın içinde tabancalı adam bulamazsınız. Ama yıllar önce Kulüp Gala'da da bir adam vurulmuştu, dağıldı bunlar, açın orayı ben işe başlıyorum diye ilk telefon eden ben olmuştum. Benim böyle garip bir kelle koltukta durumum vardır esasında. Meydan okuma tavrı, şarkı söylerken de öyle hissederim kendimi, hayatta da.
*Geçenlerde bir şey okudum, 'Çocuğunu ihmal et, ünlü olsun' diyordu. Deneyimlerinizden yola çıkarak, bunu kabul ediyor musunuz?
-Belli bir ölçüde doğruluk payı olabilir, ama yaralı bir ünlü olur... İhmal edilmiş çocuk, acısını, sıkıntısını bir yerlerden mutlaka çıkarmaya çalışacaktır.
*Kendi oğlunuz?
-Ben, o şehir hayatından daha mutlu olacak diye Kemer Country'ye taşındım. Cuma gecesi sahneden indiğimde griptim ve Cem'in aniden düşüp üç yerinden burnunu kırdığını duyar duymaz ambulansın peşinden hastaneye koştum. Sabaha kadar gözümü kırpmadan başındaydım, griptim, ameliyatta da bulundum. Tabii ki panik ve şoktaydım. Cem'le beraber ayılıp bayıldığımı söyleyebilirim. Onu yatakta bırakıp cumartesi gecesi yeniden sahnede dimdiktim. Üzüntülüydüm, kimselere belli etmedim. Nasıl eğlendiklerini anlatamam ve kapılarda insanlar oturmaya çalışıyor, dışarda kalanlar içerliyorlardı. Ama bendeki sahne terbiyesi askeri bir havada sanki.
*Yunanlı sevgili?
-Özel hayatım çok sakin. Yalnızım ve mutluyum.
*Yalnız Nükhet'i yalnız bırakırlar mı?
-Baskılarla biriyle beraber olmak diye bir şey yoktur. Talipler çıkadursunlar, bana bir zararı olmaz.
*Hem çok dişi olup hem de kadınların sizi kabul edip sevmesi, bu bir nevi zekâ oyunu mu?
-Benim güzellik ölçülerim günümüz insanını kıskandıracak gibi değil. Son 20 yıldır zaten benim gibi starların üstüne güzel gitmelerinin sebebi de bu olabilir. Biz gişe yapıyoruz galiba. Ben bana güzel kadın demektense, dişiliği öne çıkmış biriyim. Egzotik, çekici ılık biriyim. Kadınların beni hissetmesinin altında ne yatıyor biliyor musunuz, ben her şeyin dişisini seviyor ve daha güzel buluyorum. Hayvanın da, çiçeğin de, insanın da... Ben kadın dostuyum.
*Kadın rekabeti?
-Çok erken yaşta çok şeyi törpüleme fırsatım oldu. İnsani zaaflara üzülmemeyi, hırpalanmamayı öğrendim. Kıskanıldığımı hissettiğim an, artık onun tekamül etmemişliğine çok sakin karar veriyorum, kırılmadan, aldırmadan.
*Cenk Taşkan?
-Ben yaşadıkça o da bana beste yapacak. Biz böyleyiz. Cenk'le biz ömür boyu...
*Mehmet Teoman niye ömür boyu kalamadı?
-O da öyle, ama bugünkü koşullarda aynı dili konuşamıyoruz, çok kavga ediyoruz. Yoksa ne zaman o beni çağırsa ben onun yanında, ne zaman ben onu çağırsam o benim yanımda. Gönül bağı kopmuyor.
*En önemli sırrınız ne?
-Pozitif yaşam, farklı beslenme ve hayatı kullanma kılavuzumu kendim oluşturmam. Yüzüm kırışmıyor diye botoks yaptırıyor diyorlar, benim acaba hiç kırışık fotoğrafımı buldular mı ki? 'Before and after' yapsınlar. Kendime emek veriyorum, mutlu olduğum şeyleri yaparak, yiyerek, düşünerek.
*Maddi olarak istediğiniz noktada mısınız?
-Evet, çünkü fazla bir şey istemedim, zengin olmayı da hiç hayal etmedim, ama bir şeyim de eksik değil çok şükür. Gururum ve haysiyetim benimdir.
*Siz nasıl erkeğe erkek dersiniz?
-Romantik, nazik, esprili ve mesafeli erkeklerden hoşlanırım. Gereksiz samimiyetli insanlardan hiç hazzetmem. Sizli bizli konuşmayı tercih ederim.
*Erkekte en tahammül edemeyeceğiniz şey?
-Kabalık ve cahillik. Orta zekâlılar cenneti haline geldi bu canım ülke. Her şeyi bir anda taklit edip, aynısını yaparken gerçek pratik zekâlarını kaybettiler. Zekâlarını artık geliştiremiyorlar, okuma alışkanlıkları yok, televizyona bağımlılar ve sığlaştılar. Sığ erkekten hoşlanmam, sığ insandan hoşlanmadığım gibi.
*Günay ne kadar sürer?
-Bu sezonu biz kaparız. Fiyatları eskisine nazaran aşağı çekti Günay, mönüyü de değiştirdi. Buna rağmen kaliteyi değiştirmedi, bence çok akıllıca bir seçimdi. Güvenilirlik var ve gelenler iyi müzikten eminler.
*Günay beyin genç eşini nasıl buluyorsunuz?
-Peri kızı gibi, beğendim.
*Ticari zekâsı, yönetime katkısı var mı?
-Hiç oralarda değil. Şimdi inan bana, dünyada eksepsiyonel aşklar vardır. Günay ve Ahu'nun aşkı da öyle. Ne yaşları uyuyor, ne sosyal çevreleri, ne zevkleri. Günay klasik adamdır. Kız ise çok genç, öğrenci, ailesi düzgün, maddi ihtiyacı olmayan biri. Ama bir gönül bağı var.
*İlk duyduğunuzda da bu tavırda mıydınız?
-Ben ilk duyduğumda Günay'ın yüzüne çok tepki veren bir-iki insandan biriyim. Günay'la küstüm ben, konuşmadım. Arkasından düşmanlık yaptım. Bütün bunlara hiç sesini çıkarmadı, 'Beni arama' dedim, 'terbiyesiz' dedim. 'Gül gibi karın var' dedim. O 'Âşık oldum' dedikçe, demediğimi bırakmadım.
*Sonuç?
-Sonuç, kırılmadı bana, çünkü birkaç arkadaşı da aynı tepkiyi vermiş. Ahu'yu tanıdıktan ve Günay'a olan koşulsuz sevgiyi gördükten sonra saygı duymak durumunda kaldım. Hakikaten kız onu seviyor.
*Yaş konusunda erkekler neden her zaman çok daha şanslılar?
-Bir defa Günay kalbi çok temiz bir adamdır. İkincisi kadınların öyle bir yaşı vardır ki olgun erkeğe çok düşkündür. Ben de bunu bire bir yaşadım. 21 yaşındaydım, benden epey büyük birine âşık olmuştum, doğaldır. O başka bir beslenme biçimidir, ama onu uzun sürdürecek şey erkeğin davranışlarıdır. Bunu da bilesiniz. Kadınlar sadık yaratıklardır.
*Siz sadık mısınızdır?
-Çoban köpeği gibiyimdir. Kötü huyum, biriktiririm ve bittiğini söylemem.'Bir kavga et de, haber ver' değil mi? Hayır. Yapmam. İçi mayın dolu, kuştüyü yastığımdır. Bu bana söylenmiştir. Acaba o kuştüyü yastığın neresine baş koyup da uyumak lazım diye? Neresinde patlayacağı belli değildir çünkü. Böyleyim. Hırslı asla değil, ama galiba iddialı bir insanım Şebnemciğim. Bu da benim.
12/1/2003
Şebnem İyinam - Radikal gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder