2 Mayıs 2012 Çarşamba

"Nükhet Duru Yorumculuğu" Sanki Duygunun Matematiksel Bir Kurgusu Gibi!

Nükhet Duru 1992 yılına kadar benim için yoncanın yapraklarından biriydi. Önce Ajda Pekkan'a tutulmuş, sonra Sezen Aksu'ya, sonra Nilüfer'e, en son keşfedebilmiştim Nükhet Duru'yu. Demek ki müzik algımın gelişebilmesi için 20 yaşına gelmem gerekiyormuş. 1991 yılında çıkan "Aç Gözünü Adamım" albümü ben askerdeyken çıkmıştı ve ancak Güneş gazetesinin müzik dergisindeki en çok satanlar listesinde görünce farkına varmıştım yeni bir albümünün daha çıktığını. Döndükten sonra albümü aldım ve Nükhet Duru'ya ciddi anlamda ilk hayranlığım 1992 yılında bu albümle başlamıştı. "94" albümüyle tam anlamıyla pekişti bu hayranlığım ve "Nükhet Duru Klasikleri" toplamasıyla da Nükhet Duru'nun ne olduğunu, kim olduğunu kavramaya başlamıştım. Sonra da yeni çıkan albümlerle ve eski çıkan albümlerine geriye dönüşler yaparak iyice özümsemeye başladım. Ne kadar tam anlamıyla keşfetmeye çalışsam da, sonu gelmeyen heyecan dolu bir yolculuğa çıkmıştım. Çünkü üstünkörü dinlemekle anlaşılabilecek bir yorumcu, sanatçı değildi Nükhet Duru. Eserlerini her dinlediğimde kaçırdığım bir şeylerin olduğunu görüyor, yeni heyecanlar yakalıyordum ve hiç eskimiyordu bu eserler çabuk sıkılan bir yapıya sahip olmama rağmen. Belki bilinçli, belki tesadüfen sanki matematiksel bir kurguyla duygu yorumculuğu, şarkıcılığı yapıyor gibiydi ama en samimi ve en derin şekilde. Denklemleri yerine oturtabilmek de öyle kısa süreli bir şey değildi. Tam anlamıyla anlaşılamamasının sebebi de uzun vadeli kalıcılık üzerine kurgulanan bu zorluktu sanırım. Bu zorluğun amacı da anlaşılamamak adına değil sanata katkı, müziği biraz daha yukarıya çekebilmek olsa gerek. Kolaycılığa alıştırılan bir kültürde zor yolu seçmişti ama insanın geriye dönüp baktığında pişman olmayacağı işler yapmasının onuru ve gururunun maneviyatı, hiçbir maddi ve manevi değerle ölçülemez. Arkanda iyi işler bırakmadıktan sonra yaşamanın ne anlamı olabilir ki? Keşke herkes keşfedebilse Nükhet Duru'nun müziğini ve keşfedilebilmesi için de 40. sanat yılı hatırına bugüne kadar yaptığı tüm albümleri, 45'likleri dijital platforma aktarılabilse. Müzik insanı olarak geçinenlerin bile tam olarak algılayamadığı bir noktada, dinleyicilerden Nükhet Duru müziğini algılamalarını, anlamalarını beklemek çok mu imkansız bir şey acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder