25 Eylül 2012 Salı

Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli...

Hayatımda hiç sanat yapanlarla, sanatçılarla tanışmak istememişimdir. Çünkü onların hangi meşakatli yollardan geçtiklerini bilmek, kendim dahil herkesin anlayabileceği basitlikte bir şey değildir. Sanatçı baş tacı edilmesi gerekendir ama açıkçası paraya tapanlar dünyasında sanatçı olmak kadar zor bir şey de yoktur ve üretim yaparlarken tahmin edilemeyecek ödünler vermek zorunda kalabilirler. Hiç sevmediği işlerde bile yer alması için dayatmada bulunabilir sanata ticari anlamda aracılık edenler. Sanatçının duyarlılığı kimsenin-işin ticari tarafında bulunanın da, dinleyicinin de umrunda değildir. Ve sanatçı ancak üretibilirse mutlu olacağı için piyasanın bazı gerekçelerini sineye çekmek zorunda kalabilir. Yoksa piyasada esamesi bile okunmayabilir.

Tahmin edebiliyorum sanatçı olmanın zorluklarını. Sanatı seven herkeste duyarlılık vardır, hassasiyet vardır. İlla ki sanatın üreten tarafında olması yani sanatçı olması gerekmez. Sanatsever belki de daha geniş anlamda bir duyarlılığa sahiptir. İşte o yüzden ben, beni mutlu eden işleri üretenlerle, sanatçılarla hiç tanışmak istememişimdir. Sonuçta biz de insanız. Kırıldığımız kadar kırıcı da olabiliriz. O yüzden  sanatı, hep sanatçılardan uzak takip etmeyi yeğlemişimdir. Çünkü gecikmeler sabırsızlığa, anlayışsızlığa dönüşebilir, insanın içindeki poztif estetiksel enerjiyi olumsuz etkileyebilir. İçinde bulunduğumuz ticari piyasa koşullarının çıkarcı zihniyetinden dolayı bir noktaya takılıp kalırsan, insanın alabileceği diğer sanatsal aktivasyonlar da bu moral bozukluğuyla aksaklığa uğrayabilir. Sadece beklemek  ve o ürün sana ulaşınca özümsemek gerekiyor. Çünkü gecikmelerin, aksaklıkların gerçek sebepleriyle yüzleşmek, o sevdiğim şeylerle aramda mesafe oluşmasına sebep olur benim.

Batı'da sanatçı kendini beslemek için bekletir hayranlarını, bizdeyse patronun gönlünü etmek için. Batı'da sanatçı projesiyle gelir şirkete, bizde ticari getirisi olacak işler dayatılır sanatçıya. Yoksa gerçek sanat ve sanatçıyla kimse ilgilenmez veya uzun-uzun bekletilir, hem sanatçı, hem sanatsever.

Ne zaman Nükhet Duru hayranlığım Nükhet Duru'nun yardımcılarının dikkatini çekti, ondan sonra benim Nükhet Duru'ya karşı olan enerjim zik-zak çizmeye başladı. Bazen tavan yapıyordu, bazen dibe vuruyordu. Oysa benim kalbimin bu heyecanı taşıması mümkün değildir. Önceden benim sanatçım güzel işler yapan müzik dünyasının Bir numarasıydı. Şimdi albüm çıkaracak olmanın sancılarını en çok ben çekiyorum. Ve doğuramadıkça içimde bu çocuk ölecek neredeyse. Uzaktan sevmenin gerekliliğini, en sevdiğime karşı yaşayarak bir kez daha öğrenmiş oldum. Ve bugünden itibaren tekrar eski Nükhet Duru hayranı olmaya, uzaktan sevmeye dönüyorum. Nükhet Duru ile ilgili hiçbir haber almadığım eski günlere. O zaman insanın içinde daha büyük, daha yüce bir sevgi oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder