"Gel de yola düşme içimde, Gel de yola çıkma benden yana..."
Hayatta çok büyük bir şanstır Nükhet Duru şarkılarını özümseyebilmek. İster o şansı kendin yaratırsın, ister başına tuğla düşer bu şansa vesile olur ve aklın başına gelir.
Bugünlerde müzikçalarımda sürekli bulunan ve dinledikçe eşsiz bir albüm olduğunu anladığım Nükhet Duru'nun "Benim Yolum" albümü var. Dinlemediğim bir gün yok. Nükhet Duru'nun kusursuz yorumu ve dünyanın en özel sesi dışında, gerçekten besteler de çok mükemmel. Düzenlemeler de hiç sıkılınmayacak bir kompozisyonda hazırlanmış.
Albümü 1989 yılının son haftasında çıkar çıkmaz aldığımda 20 yaşındaydım ve ilk etapta sevdiğim şarkıları "Neydi Neydi" ve "Hançer" olmuştu. (Nükhet Duru'nun "Çakır"la beraber en çok dinlediğim şarkısı "Gel de Yola Düşme"yi daha o dönemler keşfedememiştim. Herkes gibi "Destina"yı ben de sevmiştim.) Ama zamanla "Neydi Neydi" ve ilk etapta sevdiğim diğer şarkıların etkisi azaldı. Artık "Dağınık Yatak" bir baş yapıttı benim için. Sonra "Bir Yaşam"ı keşfetmemek için kör ve sağır olmam gerektiğine inandım. Ama Nükhet Duru öyle pat diye özümsenebilecek bir sanatçı ve yaptığı işler sıradan değil ki. İyiki de öyle ki, dinle dinle tüketemiyorsun.
Ama ne oldu? Bugünlerde tekrar "Neydi Neydi" ve "Hançer"i sevmeye başladım. Tabi bunda Nükhet Duru'nun o duru, kusursuz sesinin ve muhteşem yorumunun etkisi çok büyük ama yaptığı işlerdeki seçiciliğinin kalitesi de gözardı edilemez.
Daha önce de birkaç defa bahsetmiştim. Nükhet Duru'nun ne plak, ne de CD üzerinde olmayan tek albümünün "Benim Yolum" olduğunu. Çok ayıp! Nükhet Duru'nun altın yıllarının 5 albümüne eklenebilecek ilk sıradaki albümdür bu albüm. Hatta albümdeki şarkıların başlı başına birer baş yapıt olmaları bu albümü onlardan daha değerli kıldığı zamanlar olmuyor değil. Dijital formda indirerek dinlediğim bu albümün elden geçirilerek daha mükemmel hale getirilip, CD formatında basılmasını çok arzu ederdim.
Batı'da abümler 25. yılında çok özel baskılarla yeniden piyasaya verilirler ya, 2014'ün son haftasında bu albüm de 25. yılın kutlayacak ve 25 yılda bu albüm değerinde ne yazık ki Türk Pop'unda bir albüm daha çıkarılamadı. Bu albüm yeniden basıldığında bir de "Gel de Yola Düşme"ye animasyon şeklinde falan bir klip çekilmesini çok isterim. Ama bu albüm 25. yılını beklemeden acilen CD formatında basılıp sevenlerini daha fazla üzmemeli. Gözümüz açık gidecek yoksa.
(Dahası 30. ve 35. yılını devirmesine rağmen Türk Popunun gerçek sembolü diğer Nükhet Duru albümleri de var öncelikli olarak basılması gereken. 100. yılında mı anlaşılacak acaba bu albümlerin değeri. Para için ipe-sapa gelmez ne albümlerin CD baskısını yapıyorlar. Çok yazık! Gözü kör olsun paranın! Çünkü başarı diyince para akıllarına geliyor müzik şirketlerinin ve patronlarının. Sanatsal başarılar parayla eş anlamlı artık. Ama o başarılı işler de sanat değil ne yazık ki! Bir de işin iyi olduğunu sokaktaki insanın beğenisine ve çok satışa bağlamıyorlar mı, söyleyecek söz bulamıyorum. Parasız hiç bi' iş olmuyor mu? Yapmazsan olmaz tabi.)
İlave Notlar: "Aşık Oluyorum Eyvah"ı gereksiz bulurdum bu albümde. Mesela "Seninle" nin tandansını da yakalayamamıştım o dönem. Kendimi keşfettikçe Nükhet Duru şarkılarını da çözmeye başladım ve geç de olsa ne harika şarkılarla tanışma fırsatını yakalayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Gerçekten şu hayatta çok büyük bir şanstır Nükhet Duru şarkılarını özümseyebilmek. İster o şansı kendin yaratırsın, ister başına tuğla düşer bu şansa vesile olur ve aklın başına gelir. "Ya Seni Ya Gençliğimi" bu albümün en baş yapıtıdır anlayabilene. Keza "İstanbul Türküsü" de öyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder