29 Ekim 2017 Pazar

People, canlı performansın efsanesi Nükhet Duru ile 1 numara!

Popüler mekan Top 10

1. People
NEDEN? Canlı müziğin zaferi. People pazartesi gecesi Mehmet Erdem, çarşamba gecesi ise Nükhet Duru ile bir adım önde.


28 Ekim 2017 Cumartesi

Nükhet Duru'yu popçu sanıyorlar!

Beni Nükhet Duru sanıyorlar Nükhet Duru, “Beni Nükhet Duru Sanıyorlar” isimli kabaresiyle Çarşamba akşamları şehrin en yeni ve gözde mekânı People’da sahne alıyor. 


Çağdaş Türk Müziğinin en güçlü yorumcusu Nükhet Duru 40 yılı geride bırakan kariyerinin ardından, hafızalardan silinmeyen şarkılarını anekdotlarıyla, anılarıyla  bezeyerek izleyicisine kahkaha garantili yepyeni bir seyir deneyimi yaşatıyor.  Kabarede, müzik kariyerinde Türk Pop Müziği’ne damgasını vurmuş bir yıldız; hayatını, yaşadıklarını, acı ve tatlı anılarını, yol arkadaşlarını anlatıyor. Bazen hüzünlenerek, genellikle kahkahalar atarak; kült şarkılarının eşliğinde dinlerken unutulmaz dönemleri; neonların altında yaşanmış bir ömre de tanıklık ediyor seyirci… Haber: Elif Günay

Önce Vatan Gazetesi

Kaynak: http://www.oncevatan.com.tr/magazin/beni-nukhet-duru-saniyorlar-h115819.html

23 Ekim 2017 Pazartesi

Nükhet Duru Cumhuriyet Bayramı coşkusunu 28 Ekim'de Dallas'ta, 29 Ekim'de New York'da paylaşacak


Nükhet Duru İzmir Konseri'nde sürpriz konuk Nurhan Damcıoğlu

Nükhet Duru'nun 19 Ekim İzmir Konseri'ne sürpriz bir şekilde Nurhan damcıoğlu geldi...



Nükhet Duru Alanya'da sahne aldı

Alanya Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) Geleneksel 2016 Medya Başarı Ödülleri Töreni, Gala Yemeği ve Nükhet Duru Konseri, önceki akşam Lonicera Otel'de gerçekleşti. Nükhet Duru gecede sahne aldı. Yaklaşık 2 saat gerçekleştirdiği sahne programıyla Alanyalı gazetecilere ve konuklara unutulmaz anlar yaşatan Duru, muhteşem performansıyla adeta büyüledi.

http://www.gercekalanya.com/agcnin-gurur-gecesi-19671h.htm

17 Ekim 2017 Salı

Nükhet Duru Alanya'da

ALANYA Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) Geleneksel 2016 Medya Başarı Ödülleri Töreni, Gala Yemeği ve Nükhet Duru Konseri de aynı günün akşamı olacak. AGC etkinliği 21 Ekim Cumartesi günü saat 20.00'de Türkler'de bulunan Lonicera Otel Balo Salonu'nda gerçekleşecek. Eserleriyle 2016 yılına damga vuran gazetecilerin 'Gazete' ve 'TV' kategorilerinde ödüllerini alacağı gecede ünlü gazetecilere 'Ulusal basın ödülleri' de verilecek.

Dim Medya A.Ş. ve Yeni Alanya Gazetesi internet sitelerinde yayınlanan haber, yazı, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunu'ndan kaynaklanan her türlü hakları Dim Medya Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş'a aittir.İzin alınmaksızın, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

https://www.yenialanya.com/guncel/alanya-da-medya-haftasi-h289560.html

Nükhet Duru yeniden İzmir'de

'Beni Nükhet Duru Sanıyorlar' ile İzmir'e geliyoruz. 19 Ekim Perşembe 20:30'da Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosunda... 

15 Ekim 2017 Pazar

"Aç Gözünü Adamamım" müziğimize yön verebilecek nitelikte bir Nükhet Duru mirasıdır değerini bilemediğimiz!


Bazı albümler vardır, heyecanı hiç eksilmez...
Çünkü sıradan nağmelerden oluşmaz; sıra dışıdırlar her şeyiyle...
Çok bilinenden fazla örgülenmiştir. O yüzden kolay algılanamadığı ve tüketilemediği için sakız olmadığındandır hep yeni kalmasının, her dinlendiğinde heyecan yaratmasının sebebi.
"Aç Gözünü Adamım"da bir coşku vardır, yüksek bir enerji de vardır duyguları kabartan. Marş gibidir adeta.
Ne bileyim sanatçının ruh halinin coşkun olması da etkilidir belki de dışarıya yansıyan yüksek duygularda.
Bana bu albüm varolan kusursuz bir güzelliğin bulunması gibi geliyor... Çok klasik, dört dörtlük, çok estetik, tarif edilemeyen-adı konulamayan bir mükemmellik gibi... Dinledikçe daha da doyumsuzlaşan.
Müziğe bakış açıma yeni bir bir pencere açan bir albüm benim için bu albüm..; Nükhet Duru'nun Nükhet Duru olduğunu anlamamı sağlayan...
Nükhet Duru çok bilinmeyenli denkleminin hiç akla gelmedik deneyselliği gibi...
Albüm Esen Müzik etiketiyle YouTube'a yüklenmiş bu yıl.
Kaset formatı dışında dinleyebileceğimiz en iyi kayıt. O yüzden değerlendirilmesi gerekiyor.
Nükhet Duru'nun albümlerinin CD üzerine basılmaması, müziğe bakış açımızın ne kadar ticari olduğu, ne kadar sanat anlayışından yoksun olduğumuzun da bir göstergesi.
Umarım en kısa zamanda CD üzerinde kalıcı hale getirilir bu en çok sevdiğim Nükhet Duru mirası...

14 Ekim 2017 Cumartesi

O ses ki bir senfoni gibi çok sesli ve çok derin


Eskiden, 70'li yıllardaki gibi ne zaman bizim 45'lik-single'larımız olacak derdim Batı'daki gibi şarkı listelerimizin olması için. Çünkü eskiden 45'lik satışlarından oluşurdu listeler daha gerçekçi; şimdikiler gibi her yayın kuruluşunun kafasına göre oluşturduğu değil. Tamam çalınma oranları falan da kullanılıyor Amerika 45'likler-single listelerinde İngiltere istisna ama bir standardı var bu işin oralarda. Şimdilerde ise YouTube belirleyici hangi şarkının daha popüler olduğu, daha çok dinlendiğine dair. Artık milyarlar tıklanıyor en çok dinlenen şarkılar teknoloji-internet sayesinde. Artık dünyanın neresinde olursan ol her şarkıya ulaşabiliyorsun bu video sitesi sayesinde. Bana göre çok da güzel oldu. Çünkü bir müziksever için çok önemlidir şarkının ulaşılabilirliği TRT 3 dönemini yaşamış biri olarak. Tek kanal radyodan şarkı çalınacak da, o şarkıyı duyabileceğiz ancak. Ya duyamadıklarımız ne olacak; biz de dünyayı ihmal etmeyen bir müzik sektörü mü var ayol cebini düşünmekten başka bir işe yaramayan?

Ülkemizde dünya ile birlikte teknolojinin sebep olduğu hızlı tüketim kaçınılmazlığı yüzünden, artık albüm denilen 12 şarkılık çalışmalara yatırım yapılmıyor pek maddi olarak geri dönüşüm sağlamadığı için. Mecburiyetten 45'lik mahiyetinde single'a döndük işte ama ne yazık ki hala Türkiye'nin sağlıklı bir listesi yok ve müzik listeleri olan ülkeler kategorisinde yer almıyoruz hala ayrı bir konu. Her gün 10'larca single çıkıyor Türkiye'de ama artık CD gibi herhangi bir materyal üzerine basılmıyor bile; ya dijital platformdan satılıyor ya da YouTube'a yükleniyor sanatçının kartviziti mahiyetinde.

Aslında gelmek istediğim nokta... Artık bir şarkıyla piyasaya çıkmak o kadar zor değil ama tutunabilmek için de farklı olmak ve fark yaratmak gibi meziyetler gerekiyor sanırım. Keşke bu fark da müzikalite adına olsaydı. Güçlü bir soundla, çalıntı bir sample ile ve de teknolojinin sağladığı imkanların klip görselliğiyle ve de-ve de YouTube sayesinde işi kıvırabiliyorsun. Tabi bu imkanları doğru-kaliteli şekilde kullananlar da yok diyemeyiz. Ben sound olarak müziğimizin evrenseli yakalamasından çok memnunum. Bu sounda sayesinde şarkıların eli ayağı daha düzgün oluyor, en azından benim dinleyebileceğim bir niteliğe bürünüyor, hatta bu sound sayesinde şarkı kurtarılıyor. Yoksa günümüz şarkılarının yüzüne bakılmayabilir bile.

Hadi şarkının niteliğini de geçtik diyelim. Aslında asıl değinmek istediğim konu bu. Şarkıcıların sesleri ne kadar kısır, ne kadar verimsiz, ne kadar birbirinin benzeri. Eğer sesler 70'lerdeki, 80'lerdeki gibi daha özel, daha karizmatik olsalar şarkılara daha çok şey katacaklar. Düşünüyorum da aranje diye bir şey kalmadı aranjör diye bir şey kalmadığı için; çünkü mikserin başına geçen düzenleme yapıyor; artık DJ'ler müzik uzmanı kesildi ve düzenlemeler de fabrikasyon oldu. Nerede o dantela gibi işlenen, senfoni gibi içimizi genişleten ilmek ilmek düzenlemeler... Onno Tunç, Norayr Demirci, vesaire...
Şu da bir gerçek sanırım... Ben tek kanallı veya bir kaç kanallı kayıt cihazlarının natürelliğini arıyorum müzikte. Teknolojik imkanlar soundu yükseltti ama artık şarkılar artık kulağımın dibinde gibi çalmıyor, beni içine almıyor. Bunda şarkıların bir orkestra ile çalınmamasının da etkisi vardır tabi. Ama, ama hayal ediyorum da... Mesela en son çıkan bir albümdeki bir şarkıyı, aynı kaydın üzerine Nükhet Duru'nun söylediğini... Al sana "Seninle" diyorum. Evet çok belirleyici şarkıcının sesi bir şarkının müzikalitesinde. O ses ki Nükhet Duru'nunki gibi; senfonik bir orkestra gibi çok sesliyse, akustik bir arenada gibi derinlik hissi veriyorsa, içli anlamında derinse; tek bir gitarla bile senin ayaklarını yerden kesebilir, başka dünyalara götürebilir ve o şarkıyı klasik bir niteliğe büründürebilir....

8 Ekim 2017 Pazar

Nükhrt Duru yuvana döndü!

İlk haftaya şimdiden yer yok
1. TAKSİM’DE PEOPLE
Satürn Grup yeni bir yer açmamışsa sezon resmi olarak açılmış sayılmaz. Hisar’da Nezih Kebap, Topağacı’nda Grey, Cihangir’de Hazine’den sonra 13 Ekim’de Elmadağ’da People geliyor. Eski Flamingo. Canlı müzik mekânı olacak. Nükhet Duru, Cenk Eren, Mehmet Erdem, Selen Servi ve Barbaros dönüşümlü çıkacak. Kulaktan kulağa herkes duymuş. Şimdiden ilk haftanın rezervasyonları dolu.


(Soldan sağa) Nükhet Duru, mekân sahibi Tayfun Topal, Selen Servi, Barbaros, Cenk Eren ve Mehmet Erdem. (Fotoğraf: Emre Yunusoğlu)

6 Ekim 2017 Cuma

Bilinmeyen yönlerini kabaresinde anlatıyor

“Beni Nükhet Duru Sanıyorlar” isimli kabaresiyle İzmirli sanatseverlerin karşısına çıkacak olan Nükhet Duru ile Egeli Sabah olarak keyifli bir röportaj gerçekleştirdik



Sahneye ilk kez 14 yaşında "Sensiz Yıllarda" isimli şarkıyla adım atan ve 40 yılı aşkın süredir sanat serüvenine devam eden Nükhet Duru, usta yorumculuğu ile "Beni Benimle Bırak", Ben Gene Sana Vurgunum", "Melankoli", "Cambaz", "Mahmure" gibi bir döneme damga vuran parçalarıyla Türk halkının gönlünde taht kurdu. Türk popen özel seslerinde olan bri olan Nükhet Duru, sahnelerin ardında yaşadığı hayatını, en özel şarkıları ve farklı tarzda karoegrafisi ile oluşturduğu "Beni Nükhet Duru Sanıyorlar" isimli kabaresini hayranlarıyla buluşturdu. Nükhet Duru ile İzmir'de sahnelediği kabaresinin öncesi Egeli Sabah olarak bir araya geldik ve ortaya keyifli bir sohbet çıktı.

 Kabarenin ismini neden "Beni Nükhet Duru Sanıyorlar" koymaya karar verdiniz? Kabareden bahsedebilir misiniz?
Ben aslında insanların benden beklediğinin aksine çok sade, kendi halinde hatta neredeyse çocuksu, halim selim bir insanım. Evde yün örerim, takı yaparım, yemek yaparım. Bir yandan da yakınlarım doğal halimin, tepkilerimin, olaylara verdiğim cevapların, sakarlıklarımın çok komik olduğunu söyler hep. Kendi kendime çizgi film izlerim. İzlemekle kalmam seslendirmeye başlarım, filleri, karıncaları, deniz kızlarını. İnanın ki her günüm baştan aşağı bir maceradır, sokağa çıktığım an başıma kesin komik bir şey gelir hiçbir şey olmazsa saçma bir şeye takılır düşerim. Ama Türkiye beni daha çok süslü, fıkır fıkır, femme fatale Nükhet Duru imajıyla bilir ya, ben de dedim ki Beni Nükhet Duru Sanıyorlar oysa bende daha neler neler var? Tiyatrocu arkadaşlarımın da ısrarıyla seyircime kendi doğal halimi, gönlümde biriktirdiğim küçük anekdotları şarkılarla bezeyerek anlatmaya yılların muhabbetini bu sefer de böyle tamamlamaya karar verdim. Kabare iki bölümden oluşuyor. İçinde hem küçük hikayeler, hem şarkılar, hem güncel konular yer alıyor ama biraz da seyircinin katılımıyla değişiyor, gelişiyor her seferinde. Bir gece bir diğerine benzemeyebiliyor.

 İlk sahne deneyiminiz nasıl oldu? Şarkı söylemeye nasıl başladınız?
İlk kez 14 yaşında, birazda tesadüfen çıktım sahneye. Yan komşumuzun oğlu müzisyendi, son anda solistlerinin başına bir şey gelmiş, tırım tırım yeni birini arıyorlardı, akşama kadar balkonda, orada burada şarkı söylediğimi duyuyorlarmış. Teklif etmeriyle kabul etmem bir oldu. Müziğe olan aşkıma gelince klişe gelecek belki ama çok küçüklükten beri tutkuyla şarkı söylerdim. Fakat bu işi meslek olarak seçme opsiyonuna sahip olabileceğimi fark ettiğim andan sonra bir an bile başka bir şey olmayı düşünmedim hayatta. Muazzam bir iletişim içinde olduğum dolayısıyla salt şarkı söylemenin çok ötesinde olağanüstü bir haz duyduğum bir yer sahne.

 İzmir'i ve İzmir seyircisini nasıl buluyorsunuz?
İzmir her ayak bastığımda mutluluk hissiyle dolduğum benim için çok özel bir şehir. Havası, kokusu, tarihi ve insanıyla... Fuar anılarımdan bahsetmeye kalksam sayfalar yetmez. Türkiye'nin kalbinin İzmir'de attığı yıllar... Her sene iple çektiğimiz günler... Ben onları güldürmeyeyim, mutlu etmeyeyim de ne yapayım...


YENİLİKÇİ GENÇLERE HEP DESTEK VERİYORUM

 40 yılı aşkın bir müzik kariyeriniz var. Bugün müzik dünyasını ve gençleri nasıl buluyorsunuz?
Çok beğendiğim genç meslektaşlarım var. Farklı üslupların ve genel kabul görenin dışında kalan tarzların da kendi dinleyici kitlelerini oluşturmaya başladığını görmek çok güzel. Pop müzik diye adlandırılan müziğin bir nevi "slogan cümleler" ve birbirine benzeyen melodiler üzerine kurulmuş, duygudan ve nitelikten yoksun salt eğlence amaçlı tüketime yönelik yapısından çok hoşlanmıyorum bu nedenle genç, yenilikçi ve cesur genç arkadaşları hem çok beğeniyor hem de destekliyorum.

 Nükhet Duru'nun hayatında onu en çok etkileyen üç olay desek cevabınız ne olur?
Birincisi anne olmak hiç kuşkusuz... İkincisi hem annesiz hem babasız kaldığını bilmek. Üçüncüsü de 1999 depremi diyebilirim...

 Siz hiç hüzünlü görmedik. Her zaman güler yüzünüz, zarif konuşmalarınız ve sakin hayatınızla biliyoruz. Oğlunuz Cem'i basından uzak, sessiz sedasız büyüttünüz. Şöhret dünyasının içinde bu dengeyi nasıl sağladınız?
Kendi içinde huzurlu, şartlarla uyumlu ve hiçbir şeyi fazla zorlamayan bir insanım ben. Cem'e gelince hayatı çok erken tanıyıp, şöhretin yükünün ve bedelinin ağır olduğunu hem görüp hem bildiğimden bunu bir nebze bile çocuğumun yaşamasını istemedim. Onu da kendimi de korumak, korunaklı bir alanda tutabilmek istedim ve bunu becerdim.

NEŞEM YAŞAR Egeli Sabah Haberleri

http://www.sabah.com.tr/egeli/2017/10/06/bilinmeyen-yonlerini-kabaresinde-anlatiyor

Sosyal medyadan bir demek mix Nükhet Duru nostaljisi

























Nükhet Duru farkıyla şov devam ediyor!


Yanlış anlamayın da bir konuya değinmek istiyorum... Bu yıl başladı Nükhet Duru'nun müzik ağırlıklı kabaresi "Beni Nükhet Duru Sanıyorlar!". Ve Türkiye turnesinden sonra İstanbul'da devam edecek. Dikkat çekmek istediğim şey, Nükhet Duru'nun hala ilkgünkü gibi müzik aşkının, heyecanının devam etmesi ki popülizme prim vermeden risk sayılabilecek bir kalitede sanat adına hizmet verebilmesi, sanat denilen şeye yaraşır şekilde müzikaliteden taviz vermemesi çok takdire şayan. "Diğer büyükler" popülizmle ilintilidir mutlaka ki kitleseldirler ve kitlere büyük konserler verebilmektedirler. Ama Nükhet Duru bu ülkenin en nadide sanatçısıdır, gerçek anlamdaki tek divasıdır. Bu cümlelerimin abartı olmadığını anlamak için Nükhet Duru kabaresini mutlaka izlemeniz gerekir. İşte o zaman anlarsınız Nükhet Duru'nun Türkiye üzeri olduğunu, ne kadar evrensel olduğunu, ne kadar büyük olduğunu..!

Mersin konserinden...