Tatil yok, dinlenmek yok, nefes alacak zaman yok. Var olan tek şey, şarkı söylemek. Zaman şimşek hızıyla gelip geçiyor. Sinema ve yıllarca gece kulüplerinde sahne aldıkdan sonra, 1975 senesi sonlarında MEHMET TEOMAN ve CENK TAŞKAN ile bir ekip çalışması, muhteşem bir sanat kariyerinin başlangıcıydı. 45'likler ve ilk 33'lük art arda geliyordu. 1976 ve 1977 seneleri soluksuz yaşanıyordu. Teoman & Taşkan ikilisi, "Nükhet Duru Show" ile "Kabare Show"u hazırlıyorlar ve bunların peşinden de "Yaşa Sevgili Dünya" ile "Karnaval Show" geliyordu. Plaklar, sahne çalışmaları, turneler ve çekimler arasında bir oraya bir buraya koşturuyordu Nükhet DURU kendisine. Kendisine ayıracak bir dakikası bile yoktu. Müzik dışında bir şey düşünemiyordu. Varsa yoksa müzik vardı. 76 ve 77 yıllarının arkasından, KOCATEPE dönemi başladı. İkinci zirve ve MELANKOLİ ile yılın LP ' si ödülü. Gerisi malum. Bir gün bile dinlemeyen sanatçı, bir çay bahçesinde oturdu, denizin iyotlu havasını içine çekerek biraz Boğaz ' da yürüdü. Oldukça da yorulmuştu. Şöyle bir hesap yaptı, dile kolay, tam 13 yıl geçmişti. "Demek ki durup dinlenmeden tam 13 yıldan bu yana çalışıp duruyorum."Derken bu sırada Nükhet DURU'ya doğru bir çiçek uzandı. Genç garson elinde çiçekle yanına gelmişti. 13 yılın yorgunluğunu tek bir çiçek bike unutturabilirdi..
"Sevilen bir sanatçı olmak ne güzel. Çalışmadığım zaman üzülüyorum ve inanın daha çok yoruluyorum. 13 yıl süren maratondan sonra 3 günlük bir tatil yapacağım.. Bu benim 13 yıl içinde ilk soluklanmam olacak."
Bebek Yeni Aşiyan Gazinosu'nda sahneye Türk Sanat Müziği söyleyerek çıkan ve bir anda bütün dikkatleri üzerine toplayan Nükhet DURU, acaba bundan sonra ne yapacak?
"Marmaris'te bir festivale katılacağım. Hem Türk Sanat Müziği, hem de Türk Hafif Müziği yorumlayacağım. Ardından İzmir Fuarı'na gideceğim. Yoğun çalışmalarım içinde bir de sinemadan teklif var. Yapabilirsem onu değerlendireceğim.Yeni uzunçalarım da piyasada biliyorsunuz.
Beni eleştirmenizi istiyorum. Herkes iyisin diyor. Oysa ben eleştirilmeliyim. Yoksa gelecekte yanlış şeyler yapabilirim. Ve bunun da farkına varamayabilirim."
HAZİRAN 1982
SES DERGİSİ
NÜKHET DURU ile randevumuz var
"Hafif müziği bırakmadım. Sadece ara verdim. Sanat müziği sevdiğim bir başka dal olarak görüyorum. Yapabileceğime inandığım için bu türlü denedim."
"Gazino, müşterisine gönül rahatlığı ile eğlenme olanağı veremiyor. Güvence veremiyor. Hep, acaba hesap ne gelecek korkusu var müşterilerde. Çünkü fiks menü diye ilan edilen fiyatlar uygulanmıyor. Çiçek parası, fotoğraf parası derken, dünyanın parası çıkıyor insanlara. Ve servisler de çok iyi değil. Müşteri bunlardan şikayetçi. Ama kimin umrunda? Gazinocular buna bakmıyor. Bir de gazinoda iyi müzik yapma olanağı pek yok. Bir patırtı, bir gürültüdür gidiyor. O hengame, gürültü arasında şarkı söylüyorsun. Çatal bıçak sesi arasında.
Hepsi değil ama bir kısım gazinolar el değiştiriyor. Yeni patronlar, bu işin inceliklerini tam bilmiyorlar.
Ben hafif müzik şarkıcısıyım hala. Sadece sahnede ara verdim buna. Türk Müziği ile çıkıyorum sagneye. Televizyona hala hafif müzik parçaları ile çıkıyorum. Üstelik Ali KOCATEPE'nin iki yeni bestesini plak yaptım. İkisi de çok sıcak şarkılar. Sanat müziğini sevdiğim bir başka dal olarak gördüm.
Hafif müzikte, bize rakip olacak yeni bir ses çıkmadı. Siz de bizimle yetinin canım. Ne yapacaksınız yeni isimleri. Şaka bir yana, haklısınız. Ülkenin yeni seslere, yeni soluklara ihtiyacı var. Ne çare ki, bu sadece plak ve gazino dünyasının içine düştüğü durumdan değil, halkımızdan da kaynaklanıyor. İnsanlar, hala şarkıcılığı küçümsüyor. Ne kadar güzel sesli kızlar var kimbilir. Aman kızım şarkıcı olmasın diyenler çoğunlukta olduğu için, yeteneklerini sergileme olanağı bulamıyorlar.
Bizler zaten iyi olmak zorundayız. Görevimiz bu. Sezen'in, Ajda'nın, Nilüfer' in ve benim görevimiz, iyi olmak. Kaç kişiyiz ki şunun şurasında?"
TEMMUZ 1983
KADINCA
Nükhet DURU, İstanbul'da, Rumeli Hisarı'nda muhteşem bir müzikal gösteri sergiliyor.
"Nükhet DURU ve 10 yıl geçti" adlı şov muhteşem bir ekibin eseri.
8 Ağustos gecesi Rumelihisarı'nın görkemli surları arasındaki Açıkhava Tiyatrosu'nda nefis bir sanat olayının ilk gecesi yaşandı. Eski ile yeninin bir arada yaşandığı bu nefis gecede, modern dans gösterileri, ilginç küçük skeçler, nefis müzikler ve moda defilesini andıran giysilerle "Nükhet Duru ve 10 yıl geçti" adlı gösteriyi izledik.
Uluslararası Gösteriler Anonim Şirketi'nin düzenlediği bu yeni sanat olayında, geçen yıl izlediğimiz "Merhaba Müzik"ten sonra Nükhet DURU, ikinci kez halkla iç içeydi.
Her şey, 'Binbir Gece Masalları'ndaki gibi renkliydi. Soluk kesici gösteriyi Egemen BOSTANCI'nın yapımı ile Haldun DORMEN yönetiyordu. Koreografi Oytun Turfanda'ya, kostümler Osman Şengezer'e aitti.
Şovda, Mazhar Fuat Özkan üçlüsü, şarkıları, dansları ve vokalleri ile geceye ayrı bir renk katmışlardı. Sahnede zıpkın gibi hareketli, canlı, coşkulu 3 delikanlı izledik. Kim demiş Türkiye'de kaliteli dans grubu yok diye.
Her biri Devlet Balesi 'nden olan, Uluslararası Gösteriler Anonim Şirketi'nin balerin ve baletleri, o gece Nükhet DURU ile birlikte görkemli gösteride göz kamaştırıcı idi. Oytun Turfanda'nın koreografisi ile Batı televizyonlarında izlediğimiz şovlardaki gibi nefes kesiciydiler. Güldürü bölümlerinde ise Suna PEKUYSAL ile Nükhet DURU 'yu birlikte izledik.
AĞUSTOS 1980
TV'DE 7 GÜN DERGİSİ
Nükhet Duru bir TV programında izleyicilerin evini ziyaret ederken...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder