Konumuz müzik olduğuna göre, mesela ülkemizde müzikte söze çok önem verilir, hatta hayran kitleleri slogan sözlerle veya felsefi alıntılarla avlanmaya çalışılır. Oysa müzik duyguların melodik bir şekilde notalarla ifade edilmesidir. Bu ister enstrümanla olur, isterse insan sesiyle. Çünkü her ikisi de sonuçta notayı seslendirebilen müzik araçlarıdır.
Ülkemizde enstrümantal, klasik veya Rock, Opera, Caz gibi evrensel türlerin sevilmemesinin sebebi de duygunun sözle dile getirilme alışkanlığı ve farklı dillerdeki müziklerin sözlerinin anlaşılmamasından kaynaklanmaktadır. Bana hep derler, "Anlıyor musun da dinliyorsun yabancı müzikleri? Müzik anlayışı işte bu; Söze eşlik eden tam-tam kısaca. Böyle olunca da ağzı olan ve eline mikrofon alan şarkı söylüyor, kendini şarkıcı olarak tanımlıyor. Aralarında çok güzel sesler de var ama duygu yok. Duyguyu sözlerle anlatmaya çalışıyorlar. Ama sanki sintizayzırdan çıkan tek düze bir ses gibi olduğu için sözlerine kulak vermezsen hiçbir şey hissetmiyorsun. Benim için de şarkıda inanır mısınız sözün o kadar, hatta arkada iyi bir müzik olmadıktan sonra hiçbir anlamı yoktur, olamaz. Müzik adı üstünde melodidir ve benim duygularımı kabartması için de söz değil müziğin kendisi yapmalıdır bunu, ister enstrümanla, ister insan sesiyle. Eğer müzik bu işi yapmayacaksa ben duygularımı sözel olarak şiirle tatmin ederim ve kimseyi de musallat etmem duygularıma. Yani birileri ciyak-ciyak birilerinden alınan sözlerle mi duygularımı kabartacak. Benim gönül sesim birilerinin düz sesinden daha tatmin eder çünkü duygularımı.
Sorsan herkes müziksever, herkes şarkıcı, herkes müzisyen. Müzik anlayışımız Eurovision Şarkı Yarışması ve eğlence düzeyinde ne yazık ki. Biz o kadar mükemmel işler yapıyoruz da, bütün dünya mı geri zekalı bizim yaptığımız işleri anlamıyor? Biz bırakın iyi düzenleme yapmayı, inanın doğru düzgün davul çamlasını bile bilmiyoruz. Mehmet Tez'in de dediği gibi bizim şarkıcılarımızın şarkılarında davul hiç diğer ülkelerin şarkılarındaki gibi gümbür-gümbür çıkmıyor. Neden acaba? Çocukluğumda 80'lerde bile Avrupa soundlu şarkılarda davul seslerine bayılırdım ve neden böyle soundu yüksek olmaz şarkılarımızın diye hayıflanırdım. Günümüzde artık teknoloji sayesinde yapılamayacak hiçbir şey yok. Ama hala şarkılar bana yavan geliyor. Çünkü müzik işi duygu işidir, ruh işidir. Davulu bile ruhunla çalmazsan ne yazık ki istenilen sesi vermez.
Bizim ülkemizde müzik dahil sanat ticari amaçla yapılmaktadır, herkes parasının derdindedir. Bu müzik yapımcısından şarkıcısına kadar aynı. Adam para kazandıracak diye müziği yok ediyor, müzikle alakası olmayan işlere para yatırıyor. Böylece de müzikle alakası olmayan bir dinleyici kitlesi oluşuyor. Sonra da Opera'yı, Caz'ı, Rock'u, Klasiği müzikten saymıyor, Mozart'ı çağdaşı zannediyor, Picasso'nun yaptığı resmi İlköğretim seviyesinde buluyor, düğün eğlencesi ve eğlendiricisini yılın şarkısı ve şarkıcısı yapıyor. Bu ülkede gerçek müzik dinleyicisi o kadar az ki, yok denilebilir.
Tamam isteyen istediğini yapsın ve dinlesin, yapma ve dinleme hakkına da sahiptir ama piyasa işlerini de utanmadan kalite diye dayatmasın. Çok satması iyi olduğunu göstermez, az satması da iyi olduğunu göstermez ama bizim ülkemizde çok satan iyi değildir. Çünkü çok satanlar ortadadır. Bi' de star muamelesi yapıyorlar ya. Neyin starı ki bunlar?
Nükhet Duru'yu sevmemin tek sebebi sesindeki ve yorumundaki duygudur. Tabi Nükhet Duru demek sadece ses ve yorum demek değildir. Şarkılarındaki söz, müzik ve düzenlemecilerin de ifade aracı olmasıdır. Nükhet Duru da kendini onlarla, onların yaptıklarıyla ifade etmiştir. Arkasında her zaman müziğin en iyileri olmuştur ve belki de Nükhet Duru'nun en büyük şansı müzik dünyamıza bir daha asla gelmeyecek müzik dahileriyle çalışmış olmasıdır.
Nükhet Duru müzik adına ders çıkarabilene bir okuldur aslında. Müziğinden düzenlemesine, şarkılarından sesi ve yorumuna kadar şarkıcılığın nasıl olması gerektiğine tek örnektir. Çünkü şarkılara sesi ve yorumuyla hece hece duygu verebilen başka bir şarkıcı yoktur. Eğer bu ülkede diğerleri şarkı söylüyorsa, Nükhet Duru şarkı söylemiyor, hayatı şarkılarda yaşıyor ve yaşatıyor bence.
Ben bir çoğuna-müziği müzik olarak dinlemeyenlere göre Nükhet Duru'yu abartıyor olabilirim ama müzik sadece eğlence ve egoları tavan yaptırmak olmadığı için, onlara Nükhet Duru'yu müzik kulağıyla dinlemelerini tavsiye edebilirim ancak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder