18 Mayıs 2012 Cuma

Nükhet Duru Postmodern Bir Klasiktir

Çünkü;

Yaptığı müziğin tekerleme gibi slogan şarkılardan oluşan, aslında arabesk olup da pop veya rock diye yutturulan yapay ve sıradan pop müzikle hiç alakası yoktur.

Müziğinin besteleri ve düzenlemeleri batı tarzında olup çok sesli senfonik bir yapı arz etmektedir.

Artısı, yapıtlarında melodi olarak bizden motifler çok güzel yedirilerek kültürümüz çağdaş bir şekilde yorumlanıp evrenselleştirilmiştir.

İçinde yenilik adına riskli denemeler barındırdığı için müziği günümüz ötesidir. O yüzden postmoderndir.

Ve bu bir cesaret işidir. Çünkü herkes kariyerini korumak pahasına tek düzelikten kurtulamamıştır. Oysa Nükhet Duru'nun eserlerinde Caz, Rock, Opera, Klasik, Latin, Folk, Soul... aklımıza gelebilecek her tür vardır.

Tabi bu bir yetenek ve hayata daha objektif, daha pozitif bakabilmekle, daha geniş olmakla alakalı bir şeydir. Çünkü Nükhet Duru piyasaya ilk çıktığı dönemde de bu yenilikçi çağdaş klasik müziği yapmıştır, bile-isteye üstelik. Kimse "Al Nükhet sana bu şarkı gider" dememiştir. Ne istediğini bilip, kiminle müzik yapacağına kendisi karar vermiştir hep.

O yüzden de Nükhet Duru'yu sevmek zordur. Çünkü yaptığı müzik zordur. Sıradan müzik dinleyicisi müzik algısı köreltildiği, müzisyenler de yeniliklere kapalı tek tip müziğe koşullandıkları için hiç kimse tarafından anlaşılamamaktadır. Yapılan müzikler de, dinleyici kitlesi de ortada değil mi? Bana en yüksek kültürden bir örnek verebilir misiniz Nükhet Duru'nun müziğinden daha iyi olan? Gün gelecek onlar da keşfedecekler Nükhet Duru müziğini.

Nükhet Duru müziği başka bir gezegenden ışınlanmadı ama o müziği müzik-Nükhet Duru müziği yapan Nükhet Duru faktörüdür. En başta piyasaya prim vermez ve gönlüne göre müzik yapar. Halk Müziği'nden sanat Müziği'ne kadar her türü dener ama yaptıklarına Halk Müziği veya Sanat Müziği denemez. Çünkü o müziği bulunduğu noktadan metrelerce yukarıya, yöresellikten evrenselliğe taşır.

Algılanamadığı için denemeleri yüzünden "Nükhet Duru müziği bitirdi" denir ama diğer starlar yöresel müzik yapınca "aslını bozmamış" diye veya babalarının hatırına yaptıkları için alkışlanır. Çünkü düşük algıda müzik yapmışlardır.

Neden Nükhet Duru şarkıları klasik müzik gibi hiç eskimez düşündünüz mü? Çünkü çok sesli batı tarzında olduğu için insanın kolayca yakalayabileceği basit melodiler yoktur içinde. Her dinleyişte yeni bir şeyler keşfeder ve heyecanlanırsın. Siz halk arasında kaç tane nakaratının bile söylenebildiği Nükhet Duru şarkısı biliyorsunuz. Bilinen, sevilen bazı şarkıları var ama söyleyebiliyorlar mı? "Sevda" ve "Mahmure" vardır sanırım sadece söylenebilen. Onlar da basit şarkı değildir ama halk bir şekilde yakalayabilmiştir. "Ben Gene Sana Vurgunum" bilinen bir şarkısıdır ama kim söyleyebilmiştir veya söyleyebilir. Rock gruplarından birisi kendince söylemiş, farklı bir duygu da yakalayabilmişlerdir ama sadece o kadar. Oysa Nükhet Duru sadece bu üç şarkıdan mı ibarettir?

Anlatmakla abarttığım zannediliyor. Oysa bir dinleyebilseler. Bugünlerde "Sanki Değişmiş Gibi" şarkısına taktım kafayı. Sanki insana bulutlar üstünde artistik patinaj yaptırıyor ve bunun gibi onlarca şarkısı var keşfedilmeyi bekleyen. Hele bir "İsyan Ettim Hayata" şarkısı var ki anlatmaya kelimeler yetmez. Kim biliyor? Bence "Melankoli"nin falan daha sevilip de bu şarkıların sevilmemesinin sebebi, bu şarkıların kötülüğünden değil, daha zor, daha iyi şarkılar olduğu için. Arkada tamamen klasik bir yapı, önde Nükhet Duru'nun duygu senfonisi nasıl bir bütünlük arz ediyor bir bilseniz.

"Beni Benimle Bırak"ın canlı değişik değişik versiyonlarını dinliyorum ve tamamen klasik müzik. TEGV gecesinde bunu bir kez daha ispat etmişti ama kaç kişi anlayabildi? İşin garibi her yorumunda farklı lezzetler buluyorsun. Aynı şarkı 40 yıla yakın yıl önce senfonik bir biçimde söylenmiş ama 40 yıl sonra da daha olgunlaşmış ve daha lezzetli bir şekilde, hem de canlı olarak söyleniyor aynı ses tarafından. Bana 40 yıllık müzik geçmişi olup da, ilk günkü gibi canlı performans sergileyebilen başka bir şarkıcı söyleyebilir misiniz? Programına konuk olduğunda dev sesli Asu Maralman da fark etmişti bunu ve Nükhet Duru'nun sesinde, yorumunda hiçbir değişiklik olmamasından övgüyle söz etmişti.

Klasik müzik içinde fazla, hatta genelde hiç oryantalist hava barındırmadığı için eskimez ama ne kadar yenilikçi bir türdür, heyecanını da herkeste diri tutabilir mi bilmiyorum. İşte burada Nükhet Duru devreye giriyor ve yaptığı müzikle klasiği modernleştiryor, yenilik ve denemelerle onu bir adım daha öteye götürerek postmodernleştiriyor, evrensel postmodern hale getiriyor. Çünkü modernlikte bir süre sonra tıkanmalar olunca, tekdüzelikten kurtulmak için onu etnikle harmanlamak gerekir ve Nükhet Duru bunu yıllar-yıllar önce yapmış. Nükhet Duru müzik ansiklopedisini bir karıştırırsanız bunu görürsünüz.

Nükhet Duru'nun kitleleri peşinden sürükleyen bir pop sanatçısı olmaması da sıradan bir pop şarkıcısı olmadığının en güzel kanıtıdır. Geçenlerde facebook sayfasında "Nükhet Duru'nun akılda kalan hangi şarkısı var?" demişti birisi. Zaten Nükhet Duru'ya şarkı söylüyor demek çok büyük haksızlık, saygısızlık olur, hatta hakaret sayılır. Herkesin hoplayıp-zıpladığı şarkılar şarkıysa eğer, iyi ki de Nükhet Duru'nun akılda kalan şarkısı olmamış. Nükhet Duru öyle eğlendiren şarkılar söyleseydi, Nükhet Duru olmazdı zaten.

Sahnede şarkı söylemek başkadır, ama adının altında gururla taşıyabileceğin kayıtlı şarkılar bırakmak başka bir şey. Nükhet Duru'nun her tarzı söyleyebilecek kapasitesi mevcuttur ve söylüyor da ama bunu albümlere taşımamak gerçek müzik adına Nükhet Duru'nun tercihidir. Yoksa Nükhet Duru'nun her okuduğu şarkı stüdyo kaydı gibi üzerinde hiç oynama yapılmadan piyasaya verilebilir ve yüzlerce albümü olabilirdi. Üstelik en iyi şarkıcının stüdyoda defalarca söylemesinden kat be kat daha iyi olurdu. Çünkü Nükhet Duru'nun canlı performansının stüdyo kaydından daha iyi olduğunu da bilen-bilir. Bunun örneklerini canlı televizyon programlarından videolaştırılan kayıtlarında görebilirsiniz. Klasikle popu birbirinden ayıran unsurlardan en önemlisi, ses ve yorumun araya stüdyo girmeden duygu bütünlüğünü canlı olarak aktarabilmesidir. İşte bunun adı Nükhet Duru'dur

Nükhet Duru şarkıları keşfi hiç bitemeyecek doğanın matematiksel duygu formülasyonunu içinde barındırır. Bu formül de duygunun çok sesli ve her halidir, en samimi halidir.

Nükhet Duru Şarkıları zamana asla yenik düşmez. Çünkü zamanın ta kendisidir.


Aşağıdaki şarkıları dinlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız;

"Bir Nefes Gibi", "Beni Benimle Bırak", "İki Damla Gözyaşı", "Al Beni de Yanına", "Kulis",

"Ben Gene Sana Vurgunum", Melankoli", "Haykırıyorum", "Yıldızlar", "Bir Daha Asla", "Harp ve Sullh",

"Benimsin Diyemediğim", "Çakır", "Deprem", "İyi Oldu Gelmediğin", "İsyan Ettim Hayata", "Sanki Değişmiş Gibi",

"Aldım Veda Mektubunu", "Kaldırımlar", "Deli Diyorlar Bana", "Seninle", "Gözlerin Bulutlu", "Hep O Kışı Hatırlarım"

"Aşk Dediğin Nedir", "Ressam", "Oysa Şimdi",

"Ne Oldu Bize", "Al Gönlümü Diyar Diyar Sürükle",

"Güneşten Bir Parça", "Ne Yazık", "Yalan Sözlerle",

"Çok Uzak", "Şadırvan", "Neredesin",

"Bir Tek Sevgili" ve diğerleri...

"Gel de Yola Düşme", "Dağınık Yatak", "Destina", "Bir Yaşam",

"Kalp Ağrısı" ve bana göre albümdeki diğer şarkılar da; "Aç Gözünü Adamım", "Delikan", "Memleketim",
"Beni Unutma", "Sevmek Zor"...(Bu albüm öldürüyor beni!)

"Sürgün", "Uyan Artık", "Geberiyorum", "Uslandım Artık", "Kırık Kalpler", "Adamların Adamı" (Benim en çok sevdiğim latin tarzlarını yazmadım daha),

"Tokat",

"Dolunay", "Canım Yanar",

"Halden Hale", "Ağlamam", "Gümüş Göl", "Kapı Eşiğinde", "Toprağım",

"Sesini Duyur", "Fani Dünya", "Bu Aşk Biter mi?",

"Şu Senin Çekip Gitmelerin", "Palto"

ve ilave edilebilecek başka şarkıları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder