29 Ekim 2012 Pazartesi

Nükhet Duru Postmodern Bir Klasiktir

Sonradan sevmeye başladığım şarkılarının, aslında anlaşılması zor olan şarkılar olduğu için en iyi şarkıları olduğunu Nükhet Duru'yu özümsedikçe anlıyorum. Ve Nükhet Duru bu zor tarzını daha müziğe ilk başladığı yıllarda ortaya koymaya başlamış. Aşağıda adı yazılı şarkılara kulak verirseniz yaptığı işin sıradan bir pop müziği olmadığını anlayabilirsiniz zaten. Nükhet Duru'nun kitleleri peşinden sürükleyen bir pop sanatçısı neden olmadığı da bunun yani sıradan bir pop şarkıcısı olmadığının en güzel kanıtıdır.

Geçenlerde facebook sayfasında "Nükhet Duru'nun akılda kalan hangi şarkısı var?" demişti birisi. Zaten Nükhet Duru'ya şarkı söylüyor demek çok büyük haksızlık, saygısızlık, hatta hakaret sayılır. Herkesin hoplayıp-zıpladığı şarkılar şarkıysa eğer, iyi ki de Nükhet Duru'nun akılda kalan şarkısı olmamış. Nükhet Duru öyle eğlendiren şarkılar söyleseydi, Nükhet Duru olmazdı.

Sahnede şarkı söylemek başkadır, ama adının altında gururla taşıyabileceğin kayıtlı şarkılar yapmak başka bir şey. Nükhet Duru'nun her tarzı söyleyebilecek her anlamda kapasitesi mevcuttur ama gerçek müzik adına bu Nükhet Duru'nun tercihidir. Yoksa Nükhet Duru'nun her okuduğu şarkı stüdyo kaydı gibi üzerinde hiç oynama yapılmadan piayasaya verilebilir ve yüzlerce albümü olabiirdi. Üstelik en iyi şarkıcının stüdyoda defalarca söylemesinden kat be kat daha iyi olurdu.

Ama yapılan işin sanat adına eser sayılabilmesi için üzerinden bin yıl geçse de aynı heyecanla dinlenebilir olması gerekir ki, daha önce denenmemiş yenilikçi bir yapıya sahip olması, içinde bir duygu ve ifadesi olarak ses bütünlüğünün olması gerekir;

Nükhet Duru şarkılarının neden defalarca dinlendiği halde hiç eskimediğini, teknolojiye asla ve asla yenilmediğini hiç düşündünüz mü? Nükhet Duru bilindik anlamda bir popçu değildir ve bildiğiniz anlamda pop müzik yapmamaktadır. Çünkü yaptığı işler rocktan caza, latinden soula, folktan popa, klasikten operaya her tarzı barındırmaktadır ve şarkılarının alt yapısı sadece ritimler üzerine kurulmamıştır. Çok sesli senfonik bir alt yapısı vardır ve yorumlar hem ses, özellikle de duygu olarak bir uyum içindedir.

Nasıl klasik müzik hiç bir zaman değerini kaybetmiyorsa, Nükhet Duru'nun yaptıkları da klasik bir tarz olduğu için değerini kaybetmemektedir. Nükhet Duru'nun yaptığı işler, içinde bulunduğu dönemin yeniliklerini de barındırdığı için postmodern klasiktir. Artısı batı tarzına ne kadar ters gibi göründe de, çağdaş düzenleme ve yorumuyla kültürümüzün öğelerini de bu postmodern tarza yedirebilmiştir.

"Bir Nefes Gibi", "Beni Benimle Bırak",  "İki Damla Gözyaşı", "Al Beni de Yanına", "Kulis",

"Ben Gene Sana Vurgunum", Melankoli", "Haykırıyorum", "Yıldızlar", "Bir Daha Asla", "Harp ve Sullh",

"Benimsin Diyemedigim", "Çakır", "Deprem", "İyi Oldu Gelmediğin", "İsyan Ettim Hayata", "Sanki Değişmiş Gibi",

"Aldım Veda Mektubunu", "Kaldırımlar", "Deli Diyorlar Bana", "Seninle", "Gözlerin Bulutlu", "Hep O kışı Hatırlarım"

"Aşk Dediğin Nedir", "Ressam", "Oysa Şimdi",

"Ne Oldu Bize", "Al Gönlümü Diyar Diyar Sürükle",

"Güneşten Bir Parça", "Ne Yazık", "Yalan Sözlerle",

"Çok Uzak", "Şadırvan", "Neredesin",

"Bir Tek Sevgili" ve diğerleri...

"Gel de Yola Düşme", "Dağınık Yatak", "Destina", "Bir Yaşam",

"Kalp Ağrısı" ve bana göre albümdeki diğer şarkılar da,

"Sürgün", "Yarimsin", "Uyan Artık", "Geberiyorum", "Uslandım Artık", "Kırık Kalpler", "Adamların Adamı",

"Tokat"

"Dolunay", "Canım Yanar"

"Halden Hale", "Ağlamam", "Gümüş Göl", "Kapı Eşiğinde", "Toprağım",

"Sesini Duyur", "Fani Dünya", "Bu Aşk Biter mi?"

"Şu Senin Çekip Gitmelerin", "Palto"

ve ilave edilebilecek başka şarkıları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder