6 Kasım 2022 Pazar

TÜRK POP MÜZİĞİNİN 1 NUMARADAKİ YERİ ASLA DEĞİŞMEYEN VE DEĞİŞMEYECEK OLAN ALBÜMÜ; MELANKOLİ!

Nükhet Duru'nun 1977 yılında çıkan Mehmet Teoman ve Cenk Taşkan ile başarılı 45'likler yolculuğunun bir toplaması olan "Bir Nefes Gibi" albümü başarılı olunca, 45'likler yolculuğunda bu yola dahil olan Ali Kocatepe'nin 1 numaralı plak şirketinden, 1 yıl sonra 1978 yılında, şarkıların çoğunluğu Ali Kocatepe'ye ait olan, M. Teoman - C. Taşkan ikilisinin de 4 şarkısının bulunduğu Ali Kocatepe prodüktörlüğündeki "Melankoli" albümü çıkıyor. Baştan söyleyelim. Bana göre 10 üzerinden 10'luk bir albüm ve Türk Pop Müziği'nin nitelik olarak tartışmasız zirve albümüdür. Hiçbir albümün, bu albümü sollayacağına inanmıyorum. Besteler olağan üstü, sözler de öyle, düzenlemeler ise daha iyisinin yapılamayacağı kalitede zamansız. Bu albümün çıkış hikayesini bilmiyorum ama şirketin, prodüktörün ve şarkıların ağırlıklı olarak Ali Kocatepe'ye ait olması, Ali Kocatepe'nin kurguladığı bir şey olsa gerek. Ama ben, en başından beri yolunu kendisi çizen Nükhet Duru'nun, bu kurgunun sadece bir parçası olduğuna inanmıyorum. Yola emin adımlarla çıkıyor, kiminle çalışacağına karar veriyorsa, ikinci albümü şansa bırakmaması da onun çabasıdır diye düşünüyorum. Ali Kocatepe'den çıkan melodilerin güçlü olması ise, Ali Kocatepe'nin kafasındaki işlenmemiş notaların, gün yüzüne çıkma zamanının bu albüme denk düşmesi sanırım. "Melankoli" ve "Ben Gene Sana Vurgunum"un Sabahattin Ali'ye ait olan sözlerinin derinliğidir belki de Kocatepe'deki notaları harekete geçiren ama sözleri kendisine ait olan "Haykırıyorum", "Yıldızlar" gibi şarkılardaki melodiler de çok güçlü. Ben bu albümün mükemmelliğini, doğru kişilerin doğru zamanda bir araya gelmesi olarak görüyorum. 

Albümün çıkış zamanında 8 yaşında çocuk olduğum için direkt bilgiye sahip değilim, araştırmalarımda da albümün çıkış hikayesine dair hiçbir yazı bulamadım. Albümle ilgili Nükhet Duru'nun ara ara dile getirdiği anı ise, Nükhet Duru'nun albümün hazırlanma aşamasında turnede olduğu, Ali Kocatepe'nin albüm okumaları için Nükhet Duru'yu İstanbul'a çağırdığı ama Nükhet Duru'nun konser trafiğinde hastalanıp sesinin kısıldığı ve buna rağmen şarkıları okuyup, kısık sesinin şarkılara ayrı bir hava kattığı. Düzenlemelerde ise, Nükhet Duru yolculuğunun birer parçası olan Osman İşmen, Onno Tunç ve Doğan Canku'yu görüyoruz. Albümdeki bütün şarkıları herkes biliyor ama albümün en güzel şarkılarından, sözleri Doğan Canku'ya ait olan "Bir Daha Asla" şarkısı ise geri planda kalması çok büyük haksızlık olan şarkılardan biri. Nükhet Duru'yu "Bir Tek Sevgili", "Palto" gibi Türkçe sözlü Yunan bestelerinde daha sonraki albüm çalışmalarında da görüyoruz. Bu albümdeki sözler güzel, bir şarkının bestesi hariç yerli bestelerden oluşuyor ama bu albümü muhteşem kılan elbette Nükhet Duru'nun sesi ve yorumu ama düzenlemeler o kadar çağdaş ki, albümü muhteşem, zamansız ve zirve yapan bence işte bu. Türk Pop Müziği'nin en iyi şarkıları; 1 numarası, 2 numarası hepsi Nükhet Duru'ya ait ama 1 numara sanırım farklı kompozisyonuyla "Ben Gene Sana Vurgunum"; resmen eşsiz benzersiz bir pop senfoni. "Melankoli" ise nasıl bir matematikle bestelenmiştir tahayyül edemiyorum! Bu şarkı 1978 yılında Eurovision Türkiye elemelerinde finale bile kalamamış olsa da, 45'lik olarak piyasaya sürülmese de yılın şarkısı seçilmiş.

Albümün hikayesi ile ilgili araştırma yapacağım ama bilen varsa da yorum bölümünde paylaşabilir... demiştim ve sevgili Ulunay Türkkan'dan güzel bilgiler geldi. Eurovision 1978 döneminde Nükhet Duru'nun Mehmet Teoman ile arası açılınca, iş Mehmet Teoman'ın şarkılarını Nükhet Duru'nun söylemesini yasaklamasına kadar varmış. Sonrasında Nükhet Duru, Ali Kocatepe'nin besteci kimliğiyle işbirliği yapmaya karar veriyor. Bu albüm, bu sayede Ali Kocatepe'nin bestecilik tarafını ön plana çıkartmış oluyor. Nükhet Duru en başlarda, Ali Kocatepe'nin bestelerinin bu kadar ses getireceğine kendisi bile inanmamış. Bu albümde yer alan M. Teoman ve C. Taşkan şarkıları ise önceden 45'lik olarak yayınlanmış şarkılardan oluşuyor. Bu albümün bir özelliği ise, Onno Tunç rehberliğinde, Osman İşmen'in ilk aranjörlük denemesi olması ve bu albümle parlaması.

Kısaca "Melankoli" albümü müziğimizde bir çığır açarken, bize Osman İşmen ve Ali Kocatepe'yi kazandırıyor, Nükhet Duru'nun çıtasını yükseltiyor, Nükhet Duru'yu Nükhet Duru yapanın Teoman ve Taşkan 'dan çok Nükhet Duru'nun kendisi olduğunu da görmüş oluyoruz. Bir yerde okumuştum. Bu albüm vakti zamanında her üç evden birine girmiş!

Nükhet Duru'nun müzik kariyerinin en önemli dönüm noktası olan bu albümle ilgili, yeni bilgilerin ulaştırılması dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder